Duydum ki evleniyormuşsun bugün.
Gidiyormuşsun buralardan kaçarcasına.
Unutmak istiyormuşsun her şeyi,
En çok da senli yıllarımı.
Demek sözün bittiği yerdeyiz artık.
Demek yalnızca hayallerden ibaretmiş
Kendimizi kaptırdığımız o ölümsüz aşk.
Demek basit kelimelerle örülü cümlelermiş sadece
Hayatlarımızı ortaya koyduğumuz o yeminler
Ve seninle yaşadığımızı sandığımız her şey.

Git, hadi!
Git bu şehirden günahlarını da yanına alarak
Sana yakıştığı gibi ve zalimce…
Yolun açık olsun demeyeceğim sana.
Bir kez olsun dönüp bakmayacağım arkandan.
Ve hiç merak etmeyeceğim beyazlar içindeki o halini.
Yürüyeceğim sadece yalnızlığımı da yanıma alarak
Bir fotoğrafın bir çakmağa uzanışı gibi ve usulca.

Git, hadi!
Sadece bir avuç kül olarak kalacaksın ellerimde,
Rüzgârların hoyratça savurduğu bir avuç kül.

Git, hadi!
Beni ve aşkımızı feda ettiğin
Ve yalan sözlerle ördüğün o hayata doğru…
Mektuplarını da al yanına giderken
Kırık dökük hayallerini de.
Avutabilirsin belki o zaman kanattığın yüreğini.
Susturabilirsin belki
Dağlarına felaket olduğun dostları.
Ama unutamazsın,
Ne beni ne de yakıp küle çevirdiğin bu şehri.
Unutamazsın saçlarına uzanan ellerimi.
Unutamazsın deniz mavisi gözlerimi.
Unutamazsın adımı ve adamlığımı.

Git, hadi!
Git bu şehirden günahlarını da yanına alarak
Sana yakıştığı gibi ve zalimce.
İnan, ağlamayacağım ardından.
Güldürmeyeceğim seni kendime.
Yokmuşsun gibi
Ve hiç var olmamışsın gibi hayatımda sen
Yaşayacağım inadına.
Bildiğim ve bilmediğim tüm kutsallarımın
Ve katlettiğin aşkımın üstüne yemin olsun.

Git, hadi!
Kanayacak belki bir yanım,
İçimi yırtarcasına sen giderken.
Dokunacak belki de
Beyazlar gözlerime her değdiğinde.
Kaplayacak içimi belki de koyu bir hüzün.
Susacak gece, vuracak yalnızlığını pencereme ay
Ve yüzüstü bırakılmış tüm hatıralar…
Ama çalacak yine o şarkı radyolarda,
Uzatacak yine bana çiçekçi kız
En güzel karanfilleri dua ve tebessümle.
Uyanacak yine martılar motor sesleriyle,
Tek kişilik yaşanan bu aşkın kıyısında sabaha.
Ama sen bunu asla bilmeyeceksin!

Bilal DURAN (suskunsair)