0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1988
Okunma

Sonbahar gülünü bilir misin ?
Geç kalmışlığın hüznü öylesine derindir ki ,
hep taşıdığı bir yüktür gövdesinde,
açtığı o kısacık dönemde...
Güneşin üvey evladıdır sanki,
kendinden esirgenen ışığı bekler durur ,
sesini çıkartamaz ki...
Bağrında toprağın gözyaşını bile bile ,açar.
Rüzgârın acmasızlığından korkarak ,
yüreği ağzında ,öylece bekler sabahı...
Dokunulmazlığının farkındadır ,
bir esintiyle nasıl dağılacağının ,
ve kokusunun olmadığının...
Kimbilir mevsiminde açaydı ne baharlar sevecekti onu,
ne güneşler kıskanacaktı kokusunu verdiği geceyi....
Kimsenin günahı yok ki bu işte ,
zamansız açışının boyundurluğu ,boynundaki ,
kim çeker acısını kendinden başka....
Solma hakkının bile elinden alındığı ,
mevsime açmıştır çünki ,
yapacak bişey yok...
Deli bir rüzgârın avuçlarında ,
savrulup gitmeyi beklemektir ,
ne yazık ki kaderi......