1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
854
Okunma
ilk gözlerimden geçtin
bir kıvılcım sıçradı üzerime
üflesen ölecektim
biliyordun
aheste bir yıldırım
usulca gönlümü deşti
gönlüme bin yıldır yanan anka yerleşti
kaf dağının uzaklığı düşkünlüğüme eşti
biliyordun
ellerin
ellerin umuttu elbet
ellerinle göğü avuçladın
yıldızlarımı içtin
bilmem benim için sıla
hangi diyarı seçtin..
..
lambası titredi, titredi göğün düştü
düşen güneş yollarımı kırkikiye bölmüştü
..
yandım, yandım, yandıkça gördüm yolu
kırkikiyi bir ettim, bir sana ördüm yolu
bilmedim dört taraf buzdan
bilmedim yolları sırça
ulaşmak vardı sana, görmek vardı bir parça
..
ağladım, köz kustum
kül ağladım, sustum
yandım, eridi buzlar
dirildi buzlar, yandım
uyandım çatladı sırça
dayandım çatladıkça..
biliyordun
sustum..
..
sustum, bekledim
bildim beklemeyi
öğrendim bekleyerek bir yol emeklemeyi
konuşsam sönecektim
dilime güçlü sarmaşıklar ektim
kırık bir cam üstünde
bir iğne ucunda
bir kaya gibi durdum
bekledim, biliyordun
bilmesen
okyanuslarda çırpınan bir yangın göremezlerdi
dikenler arasında kızaran bir gül
bilmesen
kısılırdı karıncaların sesleri, şükür duaları
kapatırdı gözlerimi karanlıktan bir kàkül..
..
biliyordun
bilmesen, beklemezdim..
5.0
100% (4)