Hava rüzgarlı, bir o kadarda yağmurlu,
Çamaşır kurutmak, ne mümkün dışarıda.
Odanın içinde , çare çamaşırlıkta.
Çamaşırlar tertemiz kokusu, parfümü ile
Yayılmakta, ince ince odanın etrafına,
Pencere kanatları açık haliyle,
Çamaşırlara hava girsin diye,
O da ne! güzel renkli bir kelebek,
Annemin yıkanmış buluzunun üstünde.
O havada, rüzgarda yağmurda,
Sığınacak bir köşe mi arar acaba?
Usulca, ürkütmeden kelebeği,
Aldım emin bir yere, tutmadan gövdesini,
Emniyettesin, istediğin kadar kal emi!
Ne mümkün, kelebeğimin ziyareti kısa ,
Hepsi hepsi bir kaç dakika,
Dönüp geldiğimde,
Kelebeğim yok ne kendisi, ne izi
İnanamadım o havada , yağmurda.
Nereye , nasıl uçar gider korkusuzca,
Duygusallığımın en uç noktalarında.
Düşünceler bir bir geçti, aklımda.
Henüz çok yeniydi, annemi kaybedeli.
Bir ateş gibi yakıyordu acısı yüreğimi
Kelebeği annem dedim, annemi kelebek.
Özgür, hafif , tertemiz ve renkli...
Canım annem, her şey seninle ilişkili.
Yaşayacaksın, içimde ve her yerde,
Sonsuza dek; sevgimle , özlemimle...
29.03.2012
Canan Sanlı(Gürtunca)