51
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2543
Okunma

Daha doğmadan umut, karanlığın kursağına düşüyor
Kursak istiyor diye, gece yakalıyor, günah kavuruyordu.
Tok tenin aç bedeni
Sendelenip düşüyor zaafına
Geçiyor ateşin safına
Sonrası masumiyet tutuyor
Sığınıyor tanrı affına.
Tutuşuyor…
Sonrası çözülüyor.
Kanlı bıçaklıydı artık aklıyla yüreği
Daha önce hiç sevilmemişti teni
Ve bilmiyordu ten sevmeyi,
Ve tenden geçip giden
Sevgileri.
Uykuyla göz, nefesle beden arasına
Yüksek duvarlar örüyordu zaman.
Keşfe hep geç kalıyor kendini
Korkusu kirpik kavuşturuyor
Bakmıyor bakamıyor geriye
Ayaklarını unutuyor
Gidemiyor ileriye
Bahtsızlığı doğmuştu
Kısmetinin şansızlığa sevdasından.
İçindeki fezada
Dünya içinde dünya dönüyor
Toprağı mavi, göğü haki.
Tatsız meyveler yiyor
Dalsız ağaçlardan.
Hiçlik doluyor ciğeri
Yokluk soluyor.
Sabaha kadar ruhunu bileyip
Akşama kadar kendini mutsuzluğa doğruyordu.
Aynadaki yüzüne
Öfkeyle düşüyordu bakışları
Gözleri yüzünü reddediyordu
Sanki ruhların zamansız terk ettikleri
Bedenlerin parçalarından birleşmişti bedeni
Kendini tanımıyordu, tanıyamıyordu.
Hayat;
Kendini kendi içinde kaybedenlerin elini tutmuyordu.
Ve artık içi kurumuş yüzü çatlamış toprak gibiydi yeşermiyordu.
Teninden ten sızıyor alnından ter
İki dudağın iç çektiği anda başladı
Ve kavuştukları anda bitti
Anlıktı. Aşkla aklandı.
Sonrası ziyan bir sefere döndü
Mecnunun düştüğü çöle düştü.
Mecnunu pişiren çölde haşlandı
Aşk artık kalbi saran bir dumandı.
Bedeni ruhuna hasta yatağıydı artık…
Ruh acıyla kıvranıyordu
Yatağından kalkmak hastalıktan kurtulmak istiyordu
Dişlerini dudağına geçirirken
Sancıyan ruhuyla yüzünü buruşturdu
Soluğu kesilmiş bir sesle birkaç kez
“Tanrı aşkına. Tanrı aşkına” diyebildi.
Ruhun bedenden ayrılmasını istedi.
Birden irkildi!
Acıyla kısılan gözleri şaşkınlıkla büyüdü
Düşündü “Tanrı aşkına” demişti…
Oysa o…
Ne tanrıyı tanıyordu
Nede aşkı bilirdi.
Teninden tin sızıyor nabzından ter.
Yalnızlık zehirli bir huzur sunuyor
Dili karıncalanıyor, yüzü uyuşuyor
Sabaha kadar doğup
Akşama kadar ölüyordu.
Ve sonra
Toprak olamadan ufalanıyor
Varlığını gömdüğü boşlukta.
Bir insan yaşarken işte böyle ölüyordu.
AsabiŞirin
21/11/2oo7
5.0
100% (1)