25
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
2358
Okunma

resim, ressam ve ilhame; lacivertiğnedenlik :)
bi de çağırılmayan yakup..
ikinci el mi?
mümkünse onuncu el filan olsun kalbiniz
bana gelirken yani
çok ama çok sevmiş
hatta sevip sevip ayrılmaktan kevgire dönmüş olsun
makarna filan süzerim canım sıkıldığında
ne yoksa bayandan, az kullanılmış bir kalbiniz mi var
olsun, nasıl olsa ben seve seve yıpratırdım yine onu
olmadı siz makarna için yeni bir kevgir alırdınız bana
burada aşktan daha alakasız olana; insana ivmeli bir geçiş
kendi adak ağacını bir başka tanrıya inanıp kesen
bir mümin değildim
bir çaput bulsam kendime allı pullu bir fistan dikerdim
ya da bunca rahibin arasında
kendi arzularını körelten bir rahibe olamazdım
putlar mı, onlar da hiç olmadı
ki olsalardı, çabuk yıkılırdı
kelimelerin balyoz olduğu bir dünyada
belki de alamut’ta kendi akışkan anlamını
başkasının kabında arayan dişi bir fedaiydim
lakin sırf haşhaşı seviyorum diye
bir gün cennetin anahtarına sahip olabileceğimi
hiç mi hiç düşünmedim
aynaya bakıyorum, bağırsaklarım çoğu zaman dışarıda
ne güzel yapılırdı diyorum bunlardan bi dombra
hele gerdanım; van gogh’un “buğday tarlası”
ne içirdiniz lan sabah sabah böyle bana
her taraf tükürük, salya
hepimizin yer yer yalayarak kayganlaştırdığı bir dünyada
kararlı ve sağlam adımlar atabilmek
düşmeden koşabilmek
bir yara izine ve onu okşayan bir çift ele sahip olmak
hele hele o yarayı biri hariç herkesten saklamak
sonlu bir hayatı sonsuz yalanlarıyla sevmek
hatta bir zaman sonra sadece ve sadece bir yalanı sevmek
yalan olacağını bile bile sevmek
o kadar zordu
amaaaaaaaaan bakmayın siz bana
çokça anlamsızlaştırırken böyle böyle her şeyi
kırmızı elbisem yine üstümdeydi
beni üşüten belki sizi terleten
size dar gelen ise bana bol gelendi
belki de anlamak denen o şey her şeyin tam tersiydi
hepimize düşen çok olsak da yarımı sevebilmek
çağırılmasak da gelebilmekti
jir-mç
5.0
100% (34)