1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
803
Okunma
Pazar öğleden sonrası
pudingi tadında ağzımla
barın giriş katında
oturuyordum.
Müzik akşama yaklaşırken
barmenle birbirimizi
duyabiliyorduk
güneydeki bir barın giriş katında…
Barmen bardakları kuruluyordu
ve ben kim bilir hangisini
düşünüyordum
kanımın sesi
içlerinden en güzelini
çağırırken…
O akşam barın giriş katında
otururken içeride benden başka
müşteri yokken
ve barmen
ve müzik
ve ben sessizce
akşama yaklaşırken
bir patlama sesi duyuldu
önce bar tezgahına dizili bardaklar titredi
sonra kulaklarımın içinde döndü gürültü
ve kısa sürede barın duvarlarına çarparak kapıdan çıktı
gitti…
Bir süre barmenle birbirimize baktık
aynı şeyi düşünerek
üst kattan gelen patlama sesini
gözlerimizde endişeyle
bir el silah sesinin
üst kat tuvaletinden çıkışını
ve silahı alnına dayamış birinin
varlığını düşünerek
ya da namluyu ağzına sokmuş birinin
ve tuvalet fayansları kırmızı
duvara yapışmış et ve barut kokusu
çok kısa sürede
kalemle aynı cümlenin üzerinden
geçer gibi aynı düşüncelerin
üzerinden geçtik barmenle.
Sonra aynı anda koştuk
hızla çarpan kalplerimizle
merdivenlerden yukarı
ben önde o arkada
tuvalet kapısı önüne gelince
bizi bekleyen
kötü manzaraya hazırlanmak için
duraksadım.
O açtı kapıyı.
İçeride tertemiz beyaz fayanslar
yerde fitili açılmış ses bombası kokusu
yukarıda çatıya çıkılan açık pencereden
giren serin akşam ve hayal kırıklığı…
Merdivenleri indik tekrar
yerlerimize geçtik.
“İçkiler benden.” dedi.
Bir şey demedim.
Az önce bizi heyecanlandıran intihar
girişimini düşünerek
eski can sıkıcı ve acınası halimize dönerken
bekledim
barmenin içkimi
getirmesini…
5.0
100% (1)