eflatun dedim... kırmızı değil
eflatun bu şiirde eşek demek!



şimdi birden başlamalı şiire
kızılaydan otobüse biner gibi
önce sadece yaprağı kirletsin diye yan çizgi
bir sıra sağa bir sıra sola bodoslama
sonra pekiştikçe dansözlük, ilerledikçe
araya kolaj olsun bir sıra gazoz kapağı
ağzı ıslansın garibin
çünkü burada yoğurt yok!



kırmızı dedim, eflatun değil
kırağı basmış sabah çimeni gibi akma hemen çocuk
atlama hemen
kemik değil o
kandırır renkler
kozmik bir hiledir bakmak
görmekle alakalı sanılır değildir
güneş alır gözünü ama milyonlar mil ilerdedir


eflatun değil kırmızı yahu ...


hani başını eğip
bacaklarının arasından gördün ya ilk dünyayı
nasıl da hemen keşfettin Amerika’yı
tamam dünya dönen bir top
ve şimdi ellerinin arasında
bırak şimdi kara delik masallarını
yanıltıcıdır uzaklıklar gibi yazılanlar
o gördüğün dolaşım sisteminin son zurna deliği-kıçın!




eflatun yok kırmızı arkadaş...


ne o bir koyup üç almak hesapları hemen
kısadan jurnale kaval üflemek ha?
koyu gri olur genelde eşekler
ve bildiği değil bulduğu yere tezekler
kızgın yağa düşene dek yüzü yanmaz hamurun
ve elbet yıkanmak derdi olmaz çamurun!



-dikkat!
burada renk yok!
ne diyorduk semerden önce
Tanrı emridir
ve onun izniyle büyür meralar
yesin de büyüsün semirsin yeni yetme balalar!
ama yine de payesi vardır beleşçiliğin
dur korkma hemen!
hani önce kaybeder de sonra sevinir garip!
inkar etme şimdi
bak çengel gibi asıldı hemen aklına! eflatun



ve hep gölgede çöllenir merkepler
hayvan aklı işte yarım dünya
kanar gölgesine de kendini at sanar
tutar kendini nalbantın önüne atar
ve iyi bilir örsü şairler
zordur kelimelerle hendese
ama eşektir neticede hayvan
sen zavallı dersin
sıvazlarsın sırtını şefkatle nallar
ama dedik ya eşek
sen ne dersen


o hâlâ eflatun anlar!


Deniz-5N1K

15:09

02/11/2012