18
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1985
Okunma
Mayıs’da zemheriyim,Ağustos güzündeyim
Âsûmân’a bakarken hicrân ve hüzündeyim
Maverâ’nın üstünde,zerre’nin gözündeyim
Mecnun’un Leyla’sında meczûbun özündeyim
Ölüm dirim lâfz’ının gönüllü ölündeyim
Izdırâb yangınının sönmemiş külündeyim
Rüyaların sır’rında yolların çölündeyim
Dertli akan pınarın kurumuş gölündeyim
Sonbaharda gazel’im baharın gülündeyim
Bulutlarda yağmurum mehtâb’ın tülündeyim
Şu karşıki dağların yeşili düzündeyim
Sevdalarda tükenmiş hasretin sözündeyim
Bülbül’ün kanadında güllerin yüzündeyim
Pervane’nin aşkında yanarken közündeyim
Mevlânâ’nın derdinde, Şems-i Tibrizindeyim
Hakikat dergâhında, mâ’na lebrizindeyim
Sükût’taki sözlerin sır’lı vecizindeyim
Çöllerin ortasında serâp denizindeyim
Masumun gözyaşında yetimin dizindeyim
Yunus’un sofrasında nur dolu izindeyim
Şair’in kalem’inde şiirin içindeyim
Heplerin yoklarında,varların hiçindeyim
Yerde yatan yoksulun kahırlı dilindeyim
Hicrân’ları okşayan hasretin elindeyim
Dağlardan çılgın akan suların selindeyim
Tarlada çiftçilerin tırmık ve belindeyim
Bulutların üstünde yıldızın peşindeyim
Uykusuz gecelerde sabahın beşindeyim
Kaf dağının üstünde zümrüt zeberceddeyim
İncir’in gözyaşında ruh-i mücerred’deyim
Yesevi’inin aşkında sevgi şevkâtindeyim
Dünya denen yalan’ın şeb-i firkatindeyim
Beynin cendere’sinde gözün berisindeyim
Zaman’dan fersah önde,adım gerisindeyim
Gönlümü nokta nokta çalan birisindeyim
Gönlüm benden uzakta, ölü dirisindeyim
Sayılarda sıfırda dokuz serisindeyim
Kâinat’ta hesabın kez ve keresindeyim
Rüya’nın dışındayım hayâl’in eşindeyim
Bedenimden uzakta gölgemin peşindeyim
Bir cinnet hâli bende akılda niçindeyim
Kıyamet alâmeti zuhûrun hiçindeyim
Nefeslerin şifresi sonsuzun işindeyim
Liyâkat meclisinde gerçeğin dişindeyim
Fatih’in kılıcında Yavuz’un gezindeyim
Merhameti ağlatan sevginin bezindeyim
Bağban’ın bahçelerde gülü derişindeyim
Ölüm’ün her canlıyı yere serişindeyim
Kara kışta tufanım zamanın rengindeyim
Riyaziyat ilminde sıfırın dengindeyim
Bilmediğimi bildim bilenin sengindeyim
Sevdaya yelken açmış bilinmez engindeyim
Efsûni seherdeyim ilmin kertesindeyim
Merhametin sesinde hayâ perdesindeyim
Gâm dağında çileyim mahbub’un elindeyim
Aşkı deryâdan taşmış tufanın belindeyim
Firâk’ın çığlığında vuslat’ın günündeyim
Ruhum benden uzakta gölgemin önündeyim
Çiçeğin polen’inde günün gecesindeyim
Bülbül’ün lisân’ında aşkın hecesindeyim
Hasretli gönüllerin kanar yâre’sindeyim
Bin parçaya bölünmüş sine pâresindeyim
Dervişin cezbe’sinde tesbihde zikrindeyim
Vatan sevdalısında teşbih’te fikrindeyim
Hamaset rüzgarının gönülsüz seyrindeyim
Siyaset mevta’sının iflahsız fevr’indeyim
Suçluların suçunda cemiyyet derdindeyim
Cinnetli cemiyyetin cinnetsiz ferdindeyim
Çoban’ın kavalında neyzen’in ney’indeyim
Öz yurdunda muhacir gurbetin heyindeyim
Yetimin gözyaşının tutuşmuş hepindeyim
Cephede Allah diyen askerin kepindeyim
Neden ve niçinlerin sancılı bahsindeyim
Mazinin kıskacında ati’nin hapsindeyim
Kalplerdeki mühürün tarifli dersindeyim
Sözlerimin ardında yalanın tersindeyim
Aşıklar meclisinde sazların telindeyim
Ölüm yalnızlığının kan akan dilindeyim
Makberi’yim yazılan yazı kalemindeyim
Yazılmaz yazıların sonsuz elemindeyim..
Makberî - Ahmet Akkoyun