0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1155
Okunma

söylesene neyi var bu rüzgarın
neden zorlar durur penceremi
eflatun bir düşten gelen efkarın
sarartmasına izin verir gecemi
al işte koptu bende kıyamet
söyle o rüzgara gerek yok sur’a
elleri bağlı bekler içimde selamet
laf anlatamam şimdi varlığımı saran kusura
boş hava kadar boş, alemin içi dışı
ayaklar altında çiğnenirken mecnun’un haykırışı
gözlerinle getirip ömrüme ektiğin bu kışı
sığdıramam ne bir ömre ne asıra
bahtiyar değilim suskunluğu dillendirmenden
bıkmadan yalnızlık toprağını güllendirmenden
içimdeki sönmeyen koru küllendirmenden
birşey istemem yeterki sor nasılsın diye ara sıra
ey hüzn-ü lisan’ın sahibi
bin yerinden yaralı yüreğimin tabibi
durmadan aşk odunda yaktığın bu edibi
sarda at maviye koyda kuru bir hasıra
ALİ RIFAT ARKU
24/10/2012
İSTANBUL
5.0
100% (1)