5
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
800
Okunma
durdu us’um
bir şiir yaz bana
sırt üstü uzanarak avlusuna
her zaman yediyi altı geçe gelen serçenin
nasıl konduğuna bakayım duvarlarıma
acıkayım midem yapışırcasına
vurayım yabana kendimi
düşeyim el kapılarına
bir şiir yaz bana
nutku dursun yazamadıklarımın
öpeyin alnından
avcuma alayım bostan bekçisi çocukluğumu
sileyim göz yaşlarımı kabak çiçekleriyle
utanayım yazdıklarımdan
bir şiir yaz
köprüsü vurulmuş istasyonlarda bekleyeyim göçer kızın dönüşünü
ve kokusunu duyayım lavaşların
kayayım ince yağmurlarda mengüç kaldırımlarından
ve alman çeliği örslere inerken demirciler çarşısında
uyanayım sesine apansız
nasıl böldüğünü göreyim idalarımın
tam ortadan bölüşünü
bir şiir yaz bana
hamançamda çökelek
bir eylül sabahı kafamda şapka
durayım hasanoğlanın kapısında
saçları üç belik elif
belki erken gelir arapgir üzerinden gözlerinde üzümle
kaynatırım imbik imbik sarhoşluğuma
sevdiğimi demesem bile
bir şiir yaz
ankaranın en ayazında dolsun botlarımdan karlar
ısınayım
kale olsun han olsun kommagenede dağ başı
sığınayım
çerden çöpten olsun kalemlerin
sarı düşse de saman kâgıdına çizgiler
okuyayım
bir şiir yaz bana mir’im
avaz avaz sessiz sessiz
ölüm sessizliği gibi esintisiz
düşme adını altına
senin yazdığını bilirim
kasım
5.0
100% (10)