Mermer ocağında ölüm arabaları takunyalarını saklar
Nasıl kırbaç bu,alnının ortasında şaklar
Beyninde aforizmaları ,kılıç ikiye bölmüş- farklar
Kişnerken koşmayı unutmuş,kısrak ve yorgun atlar.

Dünyalık zevk anlık gaflet ,dil buran, yoran tatlar
Vurdumduymazlık ; yeniden mecraya sürülen sakatlar
Zor olmaz ki ;teneşir tahtasında uluorta kahkahalar
Bilmek düşünmek kadar, iniş- çıkış içinde... zikzaklar.

Ne ırkı ne rengi ilgilendirmiyor desek ne olur
Heyecan taşır gerçekler, beyaz kardelen çiçekler
Gafil şeytanla bir olmuş,rüzgâr ensesinden solur
Gerçeği konuşan... kırk köy kırk mezradan kovulur.

Taş kesilir içinde sızıntı, insan değil insan bozması
Asılmış boynunda şamandırası, kesilmiş faturası
Yer tutmaz- ceberut, duvarda asılı sabıkası
Zıplatıyor ...zıplıyor insanlık davası.

Duvarda asılı filintanın göğsünde nur ve gurur
gökten taş değil- vicdan vurulur
Asi nehirlerde çağlaklar...gün gelip, bir gün durulur.
Yeni birg üneş doğar, yeni bir ülke kurulur