3
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
769
Okunma
..
kış tutmuş bir akşamüstü algısında pencerem/buğusuyla
hüznümü çekiyor serin bir kuytuya..
sayfalarını çevirdim geriye,
varlığın/’güzlerimdir’ diye yazılı mevsimlerin..
günüme yansıyordu kanlı izleri../
saçlarım..
ilk ihaneti aklıyor ellerimde..
gözlerim almış derinliğine çizgileri/
sırları silinmemiş aynaların..
ama..
’hiç değişmemişim’...
çarpık bir kentin buzlanmış sokağında son buluş-ma..
iç göçümden çıkan haberci kuşlar
zorâki vuruyor kanatlarını..
dilemezdim ama..
karaya vurmuş tek kürekli sandalın..
benim yüreğimde kalmış,
’deniz kenarı ve küçük bir baraka’ hayâlin..
martılar küsmüş...
ihtiyar balıkçı da gelmemiş,
inanmamış ’öldüğüm’ yalanına..
gönül nikâhımız üzerine,kıyılana..
duvağı kederime bağlanmış..
aile arası klasiği..
senin dışındaymış gülümseyenleri..
gerçeğin sahnesinde olgun kadın ritüeli..
duygularının tam ortasındaymış aşkımızın silüeti..
imzana düşen iki damla gözyaşının biri
mutluymuş/diğeri
bıçak kesiği..
mühürlemiş,çok yakıştığı rivayetini
siyahın çaresizliği..
şu ân...
tanrıların aşkına öğütsüz kem ziyaretim,
boğazımda kalıyor yazgıya isyan bildirim..
masada bitiremediğim şiir,
ruhumda gizlenen korkuların düştüğü uçurum..
mühebbetten kaçamıyor sessiz intiharlarım..
sevdamın renkleriymiş içimde kül olmadan yanan
dirhemsiz ölü toprağından kalkan ayıbımsa,üryan..
boynuma asılı utanca,yazılan..
malümu ilan..
’’üç yıla dolan
ve her gün
ve her saniye
ve hâlâ../
bu adamdır,
aldatılan’’....
...
5.0
100% (4)