3
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1866
Okunma

Mahzun
Köyüme uğradım, on beş yıl sonra
Dikenler bürümüş, yolları mahzun
Yeşil bahçelere baktım bir ara
Evlentü çoğalmış, gülleri mahzun
Fırınları yanmaz, ekmek çarşıdan
Fasulye, patates, çilek çarşıdan
Ne olmuş bu köye, yemek çarşıdan
Ocakları tütmez, külleri mahzun
Ses soluk kesilmiş, havlamaz köpek
Horozlar ötmüyor, yok koyun, inek
Unluk da asılı kalmış bir elek
Sahipsiz bir garip halleri mahzun
Hatırladım bir bir geçmiş anları
Dağ, taş inletirdi gür ezanları
Sanki bir yabancı dost insanları
Camisi, mescidi, kulları mahzun
Azalmış derenin, oluğun suyu
Akmıyor pınarlar, kurumuş kuyu
Değişmiş iklimi değişmiş huyu
Çiçek çiçek kokan yelleri mahzun
Nerede bostanlar, taze sebzeler...
Yerlerde çürüyor olgun meyveler
Cirit atar sağda solda güveler
Peştemali kayıp, çulları mahzun
Eskiden beraber gülüp ağlardık
Başımıza sarı yazma bağlardık
Maniler söyleyip yürek dağlardık
Şimdi gönülleri, dilleri mahzun
Köyde kalmış yaşlı bir iki kişi
Gideni beklemek onların işi
Bilirim bulunmaz bu köyün eşi
Ondan ağaçları, dalları mahzun
Emine Yılmaz Dereci
5.0
100% (3)