modern zamanların şimendifer sesi
ne kadar değişse de allar giyinmiyor mazi
her geceye yakın aynı nakarat
istasyonlar dolusu ağsız dilsiz şiahmaran kaşlı gelinler
ve karamandol donlu kara kara oğlanlar
yakası iğde dallı kız çocukları omuzdan yağlıklılar
doluyorlar balkonuma
yapışıyorlar çocukluğuma



fistanları destanlı fesli kadınlar geliyor sonra
hamit liraları dizmişler başlıklarına
sıcak dürümler var koyunlarında
elleri bereket elleri hüner elleri çerçi yolu
çizgi çizgi nasır çizgi çizgi anadolu



acem kuşaklı tabakası gümüşten sert adamlar geliyor sonra
sözü ölüm özü ilk hamurdan katışıksız
sırtlamışlar kurtuluş günlerinin yoksulluğunu dik durarak
sofrada sükunlar bellerine katı
ve özgürlüklerine yılkı atı



gücük ayında çeşme başında elleri bakraçlı kızlar geliyor sonra
her biri bir suna
kalaylıyla getirirken azizi dönmezler arkasını erkâna
alıç ağacı kadar kip
ve yamaç nergisleri gibidirler namuslarına



sonra yağız kızanlar geliyor elleri ortasından kınalı
başları dik belleri berdankalı
el almışlar horasandan yürekleri tüy bilekleri çelik
şatıroğlunun köşkü gönülleri
baş köşede yayla kızı




buyurun
gitseniz de gene gelin
ayrıdır düşleri her devrin









kasım