oradaydık
yetim musa eşkiya azizin torunu ve ben
saatlerimiz yoktu
bulutlar yarık yaparsa eğer
ay yarım evlek ufka yaklaştığında doludizgin olacaktık
ellerimizde dinine kadar dolu mavzerler
hayrola dedi
azizin torunu, leke vardı tam sağ tarafında günün batarken



onlar yarasızdı
sol böğrümü kızmın gözleri acıtıyordu maviye çalan
ilk dersimiz neydi lan yetim musa
hatırla
acıyı ayazı uykuyu ve açlığı hiçe sayandır en büyük komutan
tek vuruş
dağları ayağa kaldıracağız
sarı kemal gibi saldıracağız



çok yakın parıltı görürsen yanyana bilki puhu kuşu
çök yerine bekle düşman ne ki
başlar ritm artırmaya şerefsiz ispiyoncunun teki
yerini değiştir anlamadan
yivliden çıkanı yemeden alnından


unutma
bura engerekleri tıs demeden yanaşırmış küt kuyruklu
bunların işi gece
çakıştık işte
cibilliyetsiz yaratık roma kalıntısı elen uyruklu


torun
sen bilirsin dedenin anlattıklarından rüzgâr yırtacak mı bulutları
evlek kaç kulaç sıla ne taraf
sakın ha yanlış bir adım atma
bakacağım kütüğüne senin de dönersek eğer
bir de deden sakarya kaçkınıysa



çengelin ucu değdi beşparmaklara tam da zamanında
anam elini açıp dualar ederdi ya besmeleyle
ay ali gün muhammed diye
denk gelir afyonda ulu saldırış zamanına inşallah
ya bismillah






kasım