3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1004
Okunma

Adam elinde bir çubuk
Yere hayatı gibi kırık şekiller çiziyordu
Umutsuzluk yüzündeki çizgileri bir kat daha artırmıştı sanki
Gözlerinin rengi hayallerinin rengiyle karaya dönmüştü
Susuyor
Sustukça Azrail’le sözleşme imzalıyordu aşkına karşılık.
Bir güne razıyım dedi
Yeter ki bir günlüğüne mutluluğu ver bana
Ondan sonra hazırım ölmeye al canımı diyordu
Alnını kırık hayatına yaslıyarak.
Yanında oturan kadın yeşil gözlerini adama dikmiş
Sevginin her tonuyla bakarken
Git artık dedi usulca canı boğazına gelerek
Soğuk elleri adamın saçında dolaştı bırakmak istemeyen bir hınçla
Bak bana dedi
Bak.
Biz seninle aşkı zamansız bulduk kayıp bir şehirde
Sen yolcusun bu camsız sokakların kaldırımlarında
Bilki ilk ayrılan biz değiliz bu felek denen zalimin elinde
Uçurtma misali yükseldiğin yere kadar yüksel yalnızlığında
Ama sakın düşme bilmediğin evin damlarına
Ben sensiz nefes alan bir bedenim
Yıldızları seninle sevdim karanlık gecelerde
Sakın untma
Diyerek kalktı yerinden
Geldiği gibi ölüm sessizliğinde kayboldu sokaklarda.
Adam yeni başlayan yağmurlara kaldırdı başını
Ağladığını saklasın istedi belki de doğa
Islanan saçları gibi ıslak bahtına okkalı bir küfür savurdu
Sakat yüreğine bastonla destek vererek kalktı o da yerinden
Biliyordu artık hiç bir şey onu iyileştiremezdi
O eski deli dolu adam değildi
Kadının gittiği yola son kez baktı
Topal yüreğini sürükliyerek karanlık geleceğine doğru yola çıktı.
Buse DENİZ
5.0
100% (2)