0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1141
Okunma

Öğretmenlerimiz bizi çok severdi.
Ama çok da döverdi…
Çünkü çok haşarıydık.
Lakin hiç yalan konuşmazdık…
Okuldan hava kararmadan öğretmenlerimizden izin alırdık,
Belki bininci kez…
Bir bahane bulurduk…
Pek yutmazlardı ama,ellerimizin boyalı oluşunu görür,
Acırlardı halimize…
Verirlerdi her seferinde izini…
Bize kıyamazlardı…
Hemen çıkardık okuldan
Okulun merdiven dibinde sakladığımız
Boya sandıklarını takardık omuzlarımıza
Yağlı kayışı otururdu yerine…
Koşsak bile boya sandıklarımız hiç sallanmazdı…
Dadaş sinemasının dağılmasını beklerdik hep
En çok o sinema kalabalık olurdu…
Beş on çift ayakkabı boyarsak,
O gün köşe olduk derdim kendi kendime…
Son matinenin bilet kuyruğuna girer,
Şimdi bile hatırlamadığım
Birkaç kuruşa hem de ön sıralardan bilet alırdık…
Zaten zar zor girerdik yaşımız tutmazdı
Biletleri kesen kara dayı ağlarsak dayanamaz,
Bizi içeri alırdı…
Oturduk mu koltuğa, birden bire değişirdik
Büyürdük sanki…
Adam yerine koyardık kendimizi
Malkoç oğlu, Tarkan filmleri izlerdik
Belki yüzüncü kez…
Kendime bir pelerin bir de tahtadan kurt baslı kılıç yapmıştım
Özümüz buymuş ta o zaman anlamıştım…