Sus..
dedi ömrümün rüzgarını içinden üfüren meşakkatlerim
yazıldı suskunluğun imla klavuzu çığlığımın harflerinin çizgileri arasına
katıldı içine benim bile söyle(me)diğim anlamı derin manalarda
yitikleşmiş kelimeler
heceleri dokunur
çıkıntıları damlacıktır
acıtır
nerede
dokunulduğunda içine batan çizgilerin ressamı
gülün dikeni mi cümlelerin canını yakan
nedir kıvılcımını sol yerinden almışcasına
ateşe esin kaynağı olan
nerede varlığın tatminini son damlasına atan
yokluğuna zinciri vuran
karanlığın ışığı, ışığın aynadaki yansıması
safsatalardaki yokluğun ipini çeviren çıkrık
yoksa dindi mi havadaki meltemli hıçkırık
küsen
kimdir
ölüme nazlanıp, nefesle sevişip
kötülüğe aşık olan
kimdir
sabahın vaktini
seherin geçmişini arayan
belini kendiyle büken
bileğine hak getire
zorluktaki bedenin kuvveti nerededir
eğlencelerde saklı
gülücüklere nispet eden
kendini gizliliğinde
hazine gibi sunan
kuşun lokmasında
tatlının tadında hayal olan
nerededir
kim nerede
bilmiş cahil alim
hiçliğin gücü
nerededir

(eSKiSiBeN)