0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
977
Okunma
Ağlarken yumduğun gözlerinden
yumduğum göğsüme inen ;
bir mızrak müptelası hedefi
zehre müptela bir sedefle
acıya esir kılan
gözyaşından ziyade
zoraki söndürülmüş yıldızlarca..
uğradığım
işkencemi özledim
ve birde
hayali bir evrende
bir parça cennetle muzaffer
o bahçede gülüşen
boyu iskemlelerden kısa
kız çocukları
bir de onları işte
bir de onları..
çıkamadığın o parasız sınır
o yatılıyı çıkaramadığın
üzerinden üzerime bıraktığın görüşlerini
gazeteye sarıp
ceket altından
sana getirmeyi özledim
yakası açık
kolları kısa gülüşlerini
hani o baş parmağına erişmeye çalışan
hala uğraşan kahve tanesi beni
bir yola uğurladıydın
hep o yola çizdim eksiğimi..
yurt pencerelerinden sarkan hüznümü
dalgabayırını umudun
tan kızarıklığımı
ve aklımın izne ayrıldığı
hüzün nöbetlerimi
..
nerede şimdi ağrımalar
akşamüzeri
nerede defterlerde kıvrılan
tuhaf sarı yanılmalar
ders aralarında yutulan sabır hapları
okunulan ve imrenilen
imladan uzak aşk kitapları
..
nerede
gençlik duygularıyla yalıtılmış
dünya görüşlerine
geceyle yırtılan
yalnızlık serzenişlerine
gayrı meşru işsizlik işlerine
vurgun olan
dargın
kırgın
özlemli günlerim..
nazara gelen
ekseriyetle sakladığımız
soru işaretlerimiz
ünlemimiz
iç evimiz..
Seni bu kadar özlediğim
nerede ..
5.0
100% (2)