3
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
840
Okunma
Bu boşluğun içine fırlatılmış
tarihin mezarlığında,
Kemikleri toprağa yayılan
misafir bir yolcuyum.
Ümitlerime tebessüm eden
bütün güzel günlerin,
zamana eğildiğini anladığım gün düştü
tüm maskeler.
kendisi için nöbet bekleyen
çaresiz aklın çırpınışı
damlarken gözlerime,
Damarlanmış tenimin
canımdan yavaş, yavaş
çekildiğini hissettim.
yaşamın payına düşen kavgada
ölümün sığındığı bir mabetmiş can.
hangi gerçek yatağından uyanır
beni yalnızlığımdan çekip.
tutkular her türlü yalanı gizlerken.
kafası dağılmış düşüncelerin
katmerli yokuşlarında
uzağı parçalayacak
gücü kaybettim ben.
ay tepemde ışırken
gün sabahı yeniden doğurur,
bense isimsiz kalabalıkların
çığlığını duyarım,
soğuk taşlara işlenmiş
kötü kaderlerin.
çevresinde dönüp durduğumuz
bu koca bahçede
sevgi inanılmaz tuzaklara bırakılmış
karanlık bir heves oldu
ruhum için.
kardeşliğin türküsüne
düşmanlığın gölgesi düştükçe
kanımız; bozuk mayaların
zehrini akıtacak
temiz topraklara.......
AĞLAYAN NİSAN
5.0
100% (2)