4
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
1638
Okunma
ve irisi izinden gittiği insanın
karanlığına çakılı anlatıcı
karanlığa çakıldı sayenizde. susuyor işte
bu. sonuna gelinmiş son hikayedir
çünkü kırık beyaz. ve kaşmir
serildi evlere. var gücüyle
güçsüzleri koruyan ol kitap. kapandı
kurudu mürekkepler. artık
ne bir eksik. ne bir fazla olur
olacak olanların içinde
…
burkulmuş ayakları aksayan
bir şehir kuruluyor içime. kumpanya
bağlarını açınca o açık seçik seslerin
hayaletlere havlayan sözcükler. ısırıp beni
heceler avutuyor. biri sorsa
şuradan gidilmez diyorum oralara
kimse sormazsa. şehir şurada
şuramda oluyor
yetiş ey körlük. diyorum
fotoğrafları dünyaya açan heves
ruj ve rimel. dişleri düzgün gülümseyişe
kör kıl beni. ve yık
yeniden yapılmamak üzere. üzerime
tüyü bitmemiş saflıklar serp
sıkıntılı fayları oynat yerinden
teksir. ve tomar. ve kalem
gırtlağımda bileylensin. kimi
eşikte geçmiş günahlarını eşeleyip. kimi
kimsesi olmadığına aldırmadan gelsin
başlat. gölgesinden ayrı anlamların
o zilli ankayla kırıştırmasını
darısı başınalar çöksün şehre
evler boşalıp. dağlar insan kaynamasın
asfaltları çatırdat. ve yeniden
buldur bana kıblemi
yeniden büyüt beni. biteviye
yetiş ey körlük. diyemiyorum sonra
çünkü körüm ben
sorusunu unutan sessizlik soyunup
üç kız kardeşiyle
koynuma girdiğinden beri
konuşmaktan kangren ağzı kes at
ve sus diyor o riyakar unutuş
oysa sustu mu. kalbiyle susuyor insan
sonrasını bilemez olup. öncesi
vur emriyle geçiyor. o melez önsözden
valizlere uzak etiketler iliştirip
susamam ben. o ayın altında
altından ırmaklar gibi akarken
tepetaklak gemiler. öyle
gemi çekilmiş taylar gibi olurken
gri amber. safir göz. ve söz
onsuz olmazken. susamam ben
çünkü herkes bir dinin dindarıdır
bende. beni ona secde ettiren şirkin
susamam ya
yaradan uslanmış kırbaç olup gitti bir gün
zabit kılıçlar. ve zılgıtlar saplayıp sularıma
ben. karıncanın eğilip suyla söyleştiği
sesi sürdüm uzunca bir süre derime
o. beni andıran sesleri aldırdı
ısıtılmış reçinelere. senfoni gecelerinde
son bir tango demiş bir yerde. duyamazdım
iniltili yataklar. ve kürtaj masalarında
çığlık çığlığaydım. sonundaydım
ve bitti. bitiren
tanımları. tarifleri. ve vezneleri
kendi diline çevirdi. artık
altında çırpınıp haykırmadığım
bir yeraltı göğündeyim. evdeyim
yanımda sağdan verilmiş kitap
bazı uzuvları kayıp bir beden
çürümüş iğnesi aryalarda
gıcırdayıp duran. bir gramofon var
mutlu perşembeler. ve
mutsuz cumartesiler yok artık
yalnızca. mecalsiz kökler ve nem
o da bazı bazı. çekiliyor o gelince
o gelince demek
topukları toprakta göz hizama gelince
ışkın toplayan çocukların çapasından
alnıma. tatlı bir sıcaklık yayılacak demektir
3182bin12ist.
5.0
100% (8)