Okuduğunuz
şiir
28.8.2012 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
koskoca bir adama talibim
Acı tat dilimde Bunu yemiyorsun Gözümde timsah yaşları Umurunda değil Bunları unut onları da
Bazı kadınların farklı sesleri var Bunu biliyorum Bazen nereden seslendin Hiç bilmiyorum Onları geç bunları da
Bir defa daha dinliyorum sesleri, yarın diye bir şey yok Yann yatıp dostoyevski okuyorum Düz dönüp zamanzaman güzelleşiyorum Marsa çıkan adam ben oluyorum köpek de sen Tıp birinci sınıfı terk edip muhabbet ediyorum Oradan uzun bir koridor oluyorum soğuk, kirli Bitiriyorum,bunu da bil onu da
Aynı tonda değiliz aynı şarkıda olsak da Sen Iyı adam ben kötü kadın Ben masala yatıyorum sen salaga Sonra ben masaya uzanıyorum Ağzımda şekerden portakallar
"Amerikayı ben keşfettim ben keşfettim"
Irzıma geçtiğin o günden sonra namaza başladım sana dua ettim Ellerime fanzinler aldım Aborjin oldum loğusa şerbeti oldum bedenlere girdim
Ve kendini imhaya ayarlı bir adam Bunun fırsatını kollayan bir kadın Aynı türküde bedelli bir aşka talip Haydi yeminler et sebepsiz sebepsiz...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
güzel şiir yalan yok şiirden anlar mıyım kesin anlamam yalnızca sevebildiğimi duyabildiğimi içimde hissedebildiğimi ifade edebilirim meteforundan anforizmasından ve daha bilmem kaç türlü edebi tutarlılığından alakam yok
Hatta kutsal metinleri yeniden yazabilmeyi uman kimseler de gelip geçti kelimelerin ihtişamlı tarihinden.
Buraya bakıp kendinize dair ne görüyorsanız o kadarsınızdır belki belki de çağlar boyunca hayatın çıkmaz sokakları arasında gezinen bir eğlendiricidir palyaço düşündürürken
- Heyy kabak yaprakları rüzgâr yukarılara doğru çıkarırsa sizi aman başınız dönmesin siz dönün aşağı !!
yerçekimi diye bir şey var! o güçlüdür, getirir sizi geri sisifos tırmanırken iyidir de, dibe indiğinde mi kötüledi
Kabak yaprakları! Kabak yaprakları nerelerdesiniz dönün geri
Çİçek; çiçek açmalıdır, aşağıya! daha aşağıya! diplere inebilen her deli !!
:))
Kutlarım
wewin tarafından 8/29/2012 1:42:43 PM zamanında düzenlenmiştir.
niçe diye bir herif vardı tarihin loş odalarının birinde, iyi ve kötünün ötesinde diye bir şeyleri; çabası, uğraşı, insan olma telaşı vardı.. izdiham ve çelişki sahibiydi.. izdihamı onu kuşatınca o da gitti başka şeylere, başka aşklara, başka yollara baş vurdu..
işte o adam, insanlara yeni katkılar sunmaya, insanlığa yeni değerler katmaya çabalıyor gibiydi.. bunun için insandan yardım istiyordu gizli, gizli çünkü o yardımı dilenmekle eş değer buluyordu.. bu yüzden insanlıktan istedeiği yardımı alamadı, çünkü bir sürü insanın fedası gerekirdi üstün olabilmenin bekası için..
neydi bu üstünlük arayışı, ne kadar değerliydi ki insanlığın büyük bir kısmı feda edilebilmeliydi onun için...
kendi gözleriyle, özgür iradesiyle kalbiyle gördüğü gerçekleri belirleyebilen, kararlar alabilendi üstün olan.. olmadı
ne insan etiğine dair bu ideal gerçekleşti, ne de şiir kemale erdi tarihin herhangi bir anında...
ben bunları yazarken arayış devam ediyordu belki...
tüm bunları niye mi yazdım; şiirde bir üst insan olma çabası var gibi algıladım.. istenen, ideal insana ulaşma isteği..
Yüreğinizden kaleminize düşenleri takip eden bir okur g-özüyle; Bazen bazı şiirlerin konuya bakışı-anlatımı üslubuyla farklı bir tınısı vardır. -Ki sizin kaleminiz de bu farklı olanlardan.
İnsan yokuş yukarı yorulur da keyflidir soluksuz kalmalar ardından tıkanıp öksürmeler(yokuşun sonunda demli çay var)
yokuş aşağı inmek tornete binmek gibi senin şiirlerin öyle
Bilmediğimiz bir dünyada çöpleri karıştırmak gibidir şiir…
Ey okur (yani ben) Ne aradın neyi bulmak istedin Yazanın bilnçaltında oynaşıyorsun sözcüklerle, ne halt ettiğini de bilmiyorsun üstelik Algın orayı anlayabilecek mi bakalım?
Biz ve siz onlar ötekiler hiç anlamıycak kimse Başkası olmak ve evet seni anladım.. Hadi ya kim kimi anlamış ki Dünyanın ırzına geçilmiş ruhum seyyare
İnsan yokuş yukarı yorulur da keyflidir soluksuz kalmalar ardından tıkanıp öksürmeler(yokuşun sonunda demli çay var)
yokuş aşağı inmek tornete binmek gibi senin şiirlerin öyle
Bilmediğimiz bir dünyada çöpleri karıştırmak gibidir şiir…
Ey okur (yani ben) Ne aradın neyi bulmak istedin Yazanın bilnçaltında oynaşıyorsun sözcüklerle, ne halt ettiğini de bilmiyorsun üstelik Algın orayı anlayabilecek mi bakalım?
Biz ve siz onlar ötekiler hiç anlamıycak kimse Başkası olmak ve evet seni anladım.. Hadi ya kim kimi anlamış ki Dünyanın ırzına geçilmiş ruhum seyyare
Bir şiiri değerlendirirken (eleştirel) şairin diğer şiirlerinin de göz önünde bulundurulmasının gerekli olduğunu düşünüyorum. Bunu düşünen yalnızca ben değilim sanırım. Bu anlamda edebiyat eleştirmenlerinin de bakış açısının bu doğrulta olduğunu okuyor ve de takip ediyoruz. Yani hem ürünlerin bütünü hem de içinde bulunduğu dönem içinde durduğu nokta açısından.
Kendimi her ne kadar da şiir değerlendirmelerine uygun görmesem de hep iyi bir okuyucu olduğumu düşünmüşümdür. Ki bu okuma sevdası da kalem oynatma sevdasıyla eş zamanlıdır bende.
renbo şiirlerinde gözlenen, dildeki olağan kalıpların dışına çıkmasıdır. Ki en güzel örneği şiirin girişidir bu anlamda: " Acı tat dilimde Bunu yemiyorsun " Yani ilk iki dizeyle "beni öylesine okuyup geçme" diyen bir şiir. Oturup şair burada şunu demek istemiş bunu anlatmış gibi şeyler yazmayacağım. Bu benim ilgi alanım değil. Ben kendi adıma cümlenin ve duygunun ifade ediliş orantısıyla söz dizilimleri ve metaforların imgeye dönüştürülme biçimleriyle ilgileniyorum. Ve bendeki iç dökümlerinden de söz etmeyeceğim. Amacım herkesin şiir yazdığı bir zamanda farkını ortaya koyma endişesinde olan bir şiire dikkat çekmek. Yani "gözyaşlarım yağmur /saatlerce yağdı" gibi bir anlatım değil de daha derinlikli ve okuyucuda duygusal zenginliğe yol açan ifadelerin ayırdına varabilmek. Ki şiir bu anlamda fazlasıyla nesneler yardımıyla soyut ifade biçimini kullanıp duyguyu hissettirme yolunda. "Ben masala yatıyorum sen salaga Sonra ben masaya uzanıyorum Ağzımda şekerden portakallar "
Ve düz anlatımdan ziyade daha karmaşık bir yolu seçip bu konuda ısrarlı bir direniş göstermesi şiir adına takdire şayan. Ki bu anlamda tarz ve üslup olarak takip ettiğim birkaç isimden biri olduğunu söyleyebilirim. Şiir kafa yorup kelimelerin içinde yorularak yoğrulanındır mantığıyla yazılmış mısraların uyandırdığı çağrışımların okuyucuda yer bulmasından daha güzel ne olabilir?
İnzivada yazılmış duyguların kalabalıkla buluşması gibi şiir.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.