(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
vallahi ne desem... ne desem az olur...kaleminizin ustalığı aşikar. ben de şiir yazıyorum diye geçiniyorum kendimce -aziz nesin'in dediği gibi "her üç insandan dördü şairdir" diye kendime söylerim artık bunu :) hayırlı bayramlar efendim
Hoş geldiniz, şeref verdiniz... Sizin kaleminizi gördüm ve gerçekten beğenerek okudum dizelerinizi... Bu bayramda sizi sayfamda ağırlamak mutlandırdı çok...
Hoş geldiniz, şeref verdiniz... Sizin kaleminizi gördüm ve gerçekten beğenerek okudum dizelerinizi... Bu bayramda sizi sayfamda ağırlamak mutlandırdı çok...
Merhaba, şimdi ben bu şiire nasıl bir yorum yapabilir, şiirin bende bıraktığı etkiyi nasıl dile getirebilirim. Müthiş bir auranız var.
Burdan ve sizin şiirlerinizin büyüsünden kurtulamıyorum. İçimden bir ses (kurtulmak isteyen de kim)diyor.
Edebiyat defterine uzun süredir kaydolduğum halde pek sık gelemiyordum.
Her ne kadar sesli okumaların, müziğin şiire ayrı bir lezzet kattığı inkâr edilemese de; yine de diyorumki, böyle bilge bir şairin kaleminden dökülen dizelerin yanında hiç bir ek, şiirin bıraktığı etkiyi, güzelliğiyle baş edemez.
Ben bilmeyerek bir hata mı yaptım diye üzüm, üzüm üzülüyorum.
'b/adıaşk' şiirinizden öylesine duygulandım k, dayanayıp o güzel şiirinizin gölgesi bile olamayacak bir nazire yazdım.
Sizinle tanışıklığım henüz pek yeni izin mi alsaydım diye düşüncenin kıskacındayım. Umarım hoş görürsünüz.
Bütün şiirleriniz için, sevgiye verdiğiniz değerleriniz için ve nefesinizi biz okurlardan esirgemediğiniz için sonsuz teşekkürler. Sağlıcakla kalın hakkınızı helâl edin lütfen sevgiler...
Okulda iken hocalarımız özellikle şairde şapka işaretine önem verirlerdi... TDK sözlüğüne bir kez daha baktım, hem şapkalı almış hem de şapkasız... Farketmiyor TDK'nın yaklaşımına göre...
Günaydın burada site yönetimi şiirimiz ana sayfadan kalkmadan yeni bir şiir kaydetmedikleri için antolojiye kaydettim.
Zaten nazirenin de tam olarak nasıl olması gerektiğini, mahiyetini bilimiyorum. Sanırım nazirede yapılan şiirden tekrarlar dizeler olacak.
Bir iki gün geçsin edebiyat defterine de, kaydederim ama sizin şiirleriniz gibi sanat değeri yok.
Şiirimin başlığı
'an beni bir kozla sevgili unutma'
Bu arada size bir şey sormak istiyorum. Şair kendi şiirine de diğerlerinden ayırt edilmesi için tırnak işaraeti koymalı mıdır? Neyse görüşmek üzre diyelim. Tekrar teşekkür ediyorum iyi günler sevgiler.
Estağfurullah Nimet hocam, şeref duyarım nazirenizden, çok mutlu oldum, şiire bakmak için sabırsızlanıyorum hatta... Hemen teşekkür edip, uzanayım sayfanıza...
Okulda iken hocalarımız özellikle şairde şapka işaretine önem verirlerdi... TDK sözlüğüne bir kez daha baktım, hem şapkalı almış hem de şapkasız... Farketmiyor TDK'nın yaklaşımına göre...
Günaydın burada site yönetimi şiirimiz ana sayfadan kalkmadan yeni bir şiir kaydetmedikleri için antolojiye kaydettim.
Zaten nazirenin de tam olarak nasıl olması gerektiğini, mahiyetini bilimiyorum. Sanırım nazirede yapılan şiirden tekrarlar dizeler olacak.
Bir iki gün geçsin edebiyat defterine de, kaydederim ama sizin şiirleriniz gibi sanat değeri yok.
Şiirimin başlığı
'an beni bir kozla sevgili unutma'
Bu arada size bir şey sormak istiyorum. Şair kendi şiirine de diğerlerinden ayırt edilmesi için tırnak işaraeti koymalı mıdır? Neyse görüşmek üzre diyelim. Tekrar teşekkür ediyorum iyi günler sevgiler.
Estağfurullah Nimet hocam, şeref duyarım nazirenizden, çok mutlu oldum, şiire bakmak için sabırsızlanıyorum hatta... Hemen teşekkür edip, uzanayım sayfanıza...
Aruz ölçüsünden anlamam ama kulağıma okuduğunuz şiir çok hoş geldi...Bükemediğim bileği kutluyor saygılar sunuyorum şair:)sevgiylekal Ahmet Hocam...Müfteilün / müfteilün / müfteilâtün liseden beri can dosttan sonra sizin sayfanızda gördüm:)
Kâria Sûresi'nden ayetlerle mana kattınız sayfama... Allah'ın sözleri başımızın üzerindedir, başka kimimiz var ki... İlâhî aşk da O'na çıkar, beşerî aşk da... Değerli kalem, divan şiirlerinde böyle telmihler çoktur malumunuz... Şeref verdiniz, sefa geldiniz...
Kâria Sûresi'nden ayetlerle mana kattınız sayfama... Allah'ın sözleri başımızın üzerindedir, başka kimimiz var ki... İlâhî aşk da O'na çıkar, beşerî aşk da... Değerli kalem, divan şiirlerinde böyle telmihler çoktur malumunuz... Şeref verdiniz, sefa geldiniz...
Ahhh ahhhh! Lisede iken ben de kaçardım inanır mısın Eylül... Fakat sonra gördüm ki o kadar da korkulacak bir şey değilmiş inan... Hakkını veren öğretmenleri tenzih ederim; ama biraz da öcü gibi gösterildi diye düşünüyorum... Hoş geldin dost, aman kaçma, inan olsun öcü değil:)))
Ahhh ahhhh! Lisede iken ben de kaçardım inanır mısın Eylül... Fakat sonra gördüm ki o kadar da korkulacak bir şey değilmiş inan... Hakkını veren öğretmenleri tenzih ederim; ama biraz da öcü gibi gösterildi diye düşünüyorum... Hoş geldin dost, aman kaçma, inan olsun öcü değil:)))
Belki de bu tan ile edebiyatımızda da şafak sökmek üzeredir; belkide bu şiir fecrin ilk ışıklarıdır. Edebiyatımıza bir zamanlar damgasını vurmuş aruz ölçüsünün o engin ahengi artık neredeyse unutulmaya yüz tutmuş durumda. Bu şiirin şairi kadar bu şiirin genç kuşaklarca da anlaşılmasına yazdığı yorum ile şiirin analizini yaparak, mana derinliğini satıh'a taşıyan ve yorumu şairimizin haklı ve yerinde takdiri ile "ETKİLİ YORUM" seçilen; Sabiha KÜÇÜKTÜFEKÇİ Hanımefendiye de çok teşekkür ediyorum ve ayrıca şairiimizi yürekten bir kere daha kutluyorum.
Rica ederim efendim, her zaman beklerim:)) Gözümü yollarda bırakmazsınız umarım:)) Bu arada Millî bayramımız olan 30 Ağustos Zafer Bayramınızı da en kalbî hislerle kutluyorum...
Rica ederim efendim, her zaman beklerim:)) Gözümü yollarda bırakmazsınız umarım:)) Bu arada Millî bayramımız olan 30 Ağustos Zafer Bayramınızı da en kalbî hislerle kutluyorum...
Bir melanet girdabı can kan içedir Gark ona Kün aşkına yan, gel cana bir
Firkati gam, ezharı kan, ram can-ı dil Esrarısın, bendeki ben abluka bil
Ah! Guşe can fersa zaten dem demadem Yâr afitab zar yüreğim, yan dili dem
Kül olurum, çün sevi var, kalp içidir İçre demar hâviye yandık yetişir
Meskuru hal, yâr rıza gösterme nedir! Yâr… Geliver, hicranımın tan yeridir…
Şiir ustalık eseri, işi olmuş, bizim gibi lerin çok çalışması gerekir. Eserin sahibi -----edip/ahmeti, ve kemanın sahibi Sabiha hanımıda canı gönülden kutlarım . Sizler Hoca bense çırak olarak sizleri tanımaktan mutluyum. Selamlar Saygılar her ikinizede gelsin ben denizden...
"Bir melanet girdabı can kan içedir Gark ona Kün aşkına yan, gel cana bir
Firkati gam, ezharı kan, ram can-ı dil Esrarısın, bendeki ben abluka bil
Ah! Guşe can fersa zaten dem demadem Yâr afitab zar yüreğim, yan dili dem
Kül olurum, çün sevi var, kalp içidir İçre demar hâviye yandık yetişir
Meskuru hal, yâr rıza gösterme nedir! Yâr… Geliver, hicranımın tan yeridir…"
Müfteilün / müfteilün / müfteilâtün
"Melanet: Büyük kötülük, lanetlenecek iş veya davranış. Girdap: Bir engelle karşılaşan su veya hava akıntısının dönerek ve çukurlaşarak yaptığı çevrinti, ters akıntıların oluşturduğu dönme, eğrim, çevri, anafor. 2. mec. Tehlikeli yer veya durum Gark: Batmak, suda boğulmak. Kün: "Ol" mânasında emirdir. Allah (C.C.) bir şeye Kün dese; o şey olur. Firkat : (Fürkat) İftirak. Dostlardan ve sâir sevdiği şeylerden ayrılış. Firak. Müfarakat. Ezhar : (Zehre. C.) Çiçekler. Zehreler. şukufeler. Guşe: Köşe, kenar, bucak. Fersa : Mahveden, yoran, aşındıran manasına kelimelere bitişir. Meselâ: Tahammül-fersa : Tahammül bırakmayan. Tâkat-fersa : Tâkatsız düşüren, tâkat bırakmayan. Dem: Kan Demadem : Zaman zaman. An be an. Sık sık. Her vakit. Afitab : Güneş Zar : İnleyen, sesle ağlayan. * Zayıf, dermansız. Dil: Gönül, kalb, niyet. * Cesâret, yürek. * Mandıra, ağıl. Lisan, zeban. * Ağızdaki tat alma duygusu ve konuşma uzvu. * İnsanların konuştukları lehçelerin her birisi. Lügat. * Muhtelif âlât ve edevâtın uzunca ve yassı, ekseriya oynak kısımları. * Coğ: Denizin içine uzanmış üstü düz mumluk, uzunca kara parçası. * Mc: Gıybet, mezemmet, dedi-kodu, çekiştirme.(İnsanın yüz cihazatından birtek cihazı olan lisanı; bir et parçası iken, iki büyük vazifesiyle yüzer hikmetlere, neticelere, meyvelere, fâidelere âlet oluyor.. Taamların zevkindeki vazifesi, ayrı ayrı bütün tatları bilerek cesede, mideye haber vermek ve rahmet-i İlâhiyyenin matbahlarına dikkatli bir müfettiş olmak ve kelimeler vazifesinde kalbe ve ruha ve dimağa tam bir tercüman ve santral olmak; elbette gayet parlak ve kat'i bir surette ihatalı ilme delâlet ve şehadet eder. Birtek dil, hikmetleri ve meyveleriyle böyle delâlet etse; hadsiz lisanlar ve hadsiz zihayatlar, nihayetsiz masnuat, güneş zuhurunda ve gündüz kat'iyetinde nihayetsiz bir ilme delâlet ve şehadet ve Allâm-ül Guyub'un daire-i ilminden ve hikmetinden ve meşietinden hariç hiçbirşey yoktur diye ilân ederler. ş.) Çün: Gibi. * Zira, çünki, madem ki. * Nasıl, nice. Sevi : Aşk İçre: İçinde Demar: Helâk, mahv, telef, ölüm, mevt. Hâviye: (Sukut mânasından) Cehennem'in 7. tabakası. En korkunç yer. Şenliksiz olan yer. Harabe. Issız, boş yer. * Sâkıt. Göçük, çökük. Meskur: Sarhoş olan Hicran: Uzaklaşma. Ayrılık. Ayrılıktan gelen keder, sızı, acı. Dostluğu ve ülfeti kesmek."
emek dolu ne güzel aruz dizeler seslendirme harikasınız değerli Ahmet hocam tebrikler teşekkürlerim hayata kattığınız sanat dolu eşsiz cümle güzelliklere iyi ki varsınız..:) sevgim saygım selamlarımla...
Sabiha KÜÇÜKTÜFEKÇİ tarafından 8/26/2012 12:41:33 AM zamanında düzenlenmiştir.
Merhaba Sabiha hanım sizin gibi değerli şiir ustaları hocalar olunca, burası bir okul niteliği taşıyor benim açımdan. Şiiri açıklamanız çok güzel olmuş, Ve de pembeyi hak etmişsiniz. Sevgiler Selamlar.
Saygıdeğer Sabiha hocam, çok kıymetli zamanınızı ayırarak yaptığınız dolgun kritiğiniz için çok teşekkür ediyorum, sayfama değer kattınız, güzellik kattınız... Her dem sevgilerimle, S a y g ı l a r ı m l a . . .
Merhaba Sabiha hanım sizin gibi değerli şiir ustaları hocalar olunca, burası bir okul niteliği taşıyor benim açımdan. Şiiri açıklamanız çok güzel olmuş, Ve de pembeyi hak etmişsiniz. Sevgiler Selamlar.
Saygıdeğer Sabiha hocam, çok kıymetli zamanınızı ayırarak yaptığınız dolgun kritiğiniz için çok teşekkür ediyorum, sayfama değer kattınız, güzellik kattınız... Her dem sevgilerimle, S a y g ı l a r ı m l a . . .
yürek çok esmiş onun için yansımış yapraklar güzel şiir yazıyorsun ve o düşünen beynin hiç dinmesin inş daha güzel şiirlere sevgilerle kal hemşom edeip bey
Değerli dost, şeref verdiniz, hoş geldiniz yürek sayfama... Hayrunisa ablamdan selam yollamıştım, bayramınızı kutlamıştım... Her dem sevgi ve saygıyla...
Değerli dost, şeref verdiniz, hoş geldiniz yürek sayfama... Hayrunisa ablamdan selam yollamıştım, bayramınızı kutlamıştım... Her dem sevgi ve saygıyla...
Biraz zor oldu anlamam sözlüklerle boğuştum çünkü bu tınıları çok severim ve ki sonuç bence çok başarılı tek kelime söyleyim o halde bir denizdiniz ben bir damla boğuldum girdabında teşekkürlerimle Üstadım saygılarımla
Yazan kişi hep tek düze yazdığı sürece gerilerde görür kendin değişimci ve gündemi yakalamalı aşk sevgi sevda vede sosyal anlamda güncel olan şiirler yazabilmeli derim..Kaleminiz ve yüreğiniz var olsun kutlarım eserinizi selam ve saygılar iyi bayramlar..
Gönülden süzülen duygular bu kez farkli bir yol izleyerek sayfaya dökülmüs.
Verilen emek takdîre sayan.
Kabuksuz FINDIK - FISTIK yemeye ALISANLAR icin biraz zahmet gerektiriyor siiri anlamak. Lâkin; yazanin gayreti, kaleme, kelâma saygisi olan siirseverin anlamak icin az da olsa zahmetini gerektirir.
Değerli dost, şeref verdiniz, yorumdaki teşbihlerle tebessüm ettirdiniz yine:=))) Allah da sizi ve sevdiklerinizi her dem güldürsün üstat... İyi ki varsın dost...
Değerli dost, şeref verdiniz, yorumdaki teşbihlerle tebessüm ettirdiniz yine:=))) Allah da sizi ve sevdiklerinizi her dem güldürsün üstat... İyi ki varsın dost...
AHMET KARDEŞİM ANLADIK Kİ SEN İSTERSEN ARUZDA YAZARSIN HECEDE VE SERBEST TE FAKAT BANA KALIRSA HECE YAZ DERİM NASIL SA YAZIYORSUN BU ŞİİRENE GELİNCE ARUZDAN HİÇ ANLAMAM MAŞALLAH SEN YAZDIN AMA ÇOK AĞIR SÖZLER KULLANMIŞSIN SÖZLERİN ANLAMIN BULMAK İÇİN TEK TEK SÖZLÜKTE ARAMAK LAZIM FAKAT YİNEDE YETENEGİNİ KUTLAMAK LAZIM
Değerli dost, hoş geldiniz, şeref verdiniz yürek sayfama... Hece de bizim, aruz da serbest müstezat da... Yeter ki yürekten olsun diyorum... Renk katan yorumunuza ve sayfamda varlığınıza müteşekkirim... Her dem sevgi ve saygıyla...
Değerli dost, hoş geldiniz, şeref verdiniz yürek sayfama... Hece de bizim, aruz da serbest müstezat da... Yeter ki yürekten olsun diyorum... Renk katan yorumunuza ve sayfamda varlığınıza müteşekkirim... Her dem sevgi ve saygıyla...
Değerli dost, hoş geldiniz, şeref verdiniz yürek sayfama... Hece de bizim, aruz da serbest müstezat da... Yeter ki yürekten olsun diyorum... Renk katan yorumunuza ve sayfamda varlığınıza müteşekkirim... Her dem sevgi ve saygıyla...
Değerli dost, hoş geldiniz, şeref verdiniz yürek sayfama... Hece de bizim, aruz da serbest müstezat da... Yeter ki yürekten olsun diyorum... Renk katan yorumunuza ve sayfamda varlığınıza müteşekkirim... Her dem sevgi ve saygıyla...
valla arkadaşım,demin gözde-i mevlidede yazdım.aruzu hiç semem ve okullardada doğru dürüst anlamazdım.şiirin anlamı belki çok güzel ama anlamı bilinmeyen kelimeleri yazmamışsın.ben şimdi bunların anlamını tektek nasıl bulayım hepsi yabanci hadi onun yazdıklarını biraz biliyordum. yorum yaptım.ben öğretmenim.bilmediğime bilmiyorum derim.ben bu şiire yorum yapamıyacağım.bir daha lütfen aruz yazma devam et kendi usülüne. siz hataylılar canımıza kast mı ettiniz bugün:)))))bende şimdi sana içindem çıkamayacağın bir aruz vezin bulayımda gör bakalım nasil oluyormuş:))))
bulduğum seninkinden hafif çıktı.
YAKARIŞ... Ya Rab hemişe lutfunu kıl reh-nüma bana Gösterme ol tariki ki yetmez sana bana
Kat' eyle aşinalığım andan ki gayrdır Ancak öz aşinaların et aşina bana
Bir yerde sabit et kadem-i i'tibarımı Ancak öz aşinaların et aşina bana
Yok bende bir amel sana şayeste ah eğer A'malime göre vere adlin ceza bana
Havf ü hatada muztaribim var ümid kim Lutfun vere beşaret-i afv-i ata bana
Ben bilmezem bana gereğin sen Hakim'sin Men' eyle verme her ne gerekmez sana bana
Değerli hocam, aruzla yazdık bir kere, ben de daha çok serbest şiirleri seviyorum... Çok teşekkür ediyorum, vakit ayıırdığınız ve değer verdiğiniz için...
Saygıdeğer hocam, Mevlüt hocam da aruz kalıbı ile yazmış, isabet olmuş... Sizi yormak istemezdik efendim... Değişiklik olsun istedim... Latifelerinizle bizi tebessüm ettirdiniz, Mevlam da sizi güldürsün kıymetli hocam...
Fuzuli'nin "Yakarış" şiiri de sayfama ayrı bir tat kattı sayenizde... Çok teşekkür ediyorum değer katan ziyarete ve bal tadındaki yorumunuza...
Şiirin sözlüğünü buraya ekliyorum hocam:
Melanet: Büyük kötülük, lanetlenecek iş veya davranış. Girdap: Bir engelle karşılaşan su veya hava akıntısının dönerek ve çukurlaşarak yaptığı çevrinti, ters akıntıların oluşturduğu dönme, eğrim, çevri, anafor. 2. mec. Tehlikeli yer veya durum Gark: Batmak, suda boğulmak. Kün: "Ol" mânasında emirdir. Allah (C.C.) bir şeye Kün dese; o şey olur. Firkat : (Fürkat) İftirak. Dostlardan ve sâir sevdiği şeylerden ayrılış. Firak. Müfarakat. Ezhar : (Zehre. C.) Çiçekler. Zehreler. şukufeler. Guşe: Köşe, kenar, bucak. Fersa : Mahveden, yoran, aşındıran manasına kelimelere bitişir. Meselâ: Tahammül-fersa : Tahammül bırakmayan. Tâkat-fersa : Tâkatsız düşüren, tâkat bırakmayan. Dem: Kan Demadem : Zaman zaman. An be an. Sık sık. Her vakit. Afitab : Güneş Zar : İnleyen, sesle ağlayan. * Zayıf, dermansız. Dil: Gönül, kalb, niyet. * Cesâret, yürek. * Mandıra, ağıl. Lisan, zeban. * Ağızdaki tat alma duygusu ve konuşma uzvu. * İnsanların konuştukları lehçelerin her birisi. Lügat. * Muhtelif âlât ve edevâtın uzunca ve yassı, ekseriya oynak kısımları. * Coğ: Denizin içine uzanmış üstü düz mumluk, uzunca kara parçası. * Mc: Gıybet, mezemmet, dedi-kodu, çekiştirme.(İnsanın yüz cihazatından birtek cihazı olan lisanı; bir et parçası iken, iki büyük vazifesiyle yüzer hikmetlere, neticelere, meyvelere, fâidelere âlet oluyor.. Taamların zevkindeki vazifesi, ayrı ayrı bütün tatları bilerek cesede, mideye haber vermek ve rahmet-i İlâhiyyenin matbahlarına dikkatli bir müfettiş olmak ve kelimeler vazifesinde kalbe ve ruha ve dimağa tam bir tercüman ve santral olmak; elbette gayet parlak ve kat'i bir surette ihatalı ilme delâlet ve şehadet eder. Birtek dil, hikmetleri ve meyveleriyle böyle delâlet etse; hadsiz lisanlar ve hadsiz zihayatlar, nihayetsiz masnuat, güneş zuhurunda ve gündüz kat'iyetinde nihayetsiz bir ilme delâlet ve şehadet ve Allâm-ül Guyub'un daire-i ilminden ve hikmetinden ve meşietinden hariç hiçbirşey yoktur diye ilân ederler. ş.) Çün: Gibi. * Zira, çünki, madem ki. * Nasıl, nice. Sevi : Aşk İçre: İçinde Demar: Helâk, mahv, telef, ölüm, mevt. Hâviye: (Sukut mânasından) Cehennem'in 7. tabakası. En korkunç yer. Şenliksiz olan yer. Harabe. Issız, boş yer. * Sâkıt. Göçük, çökük. Meskur: Sarhoş olan Hicran: Uzaklaşma. Ayrılık. Ayrılıktan gelen keder, sızı, acı. Dostluğu ve ülfeti kesmek.
Değerli hocam, aruzla yazdık bir kere, ben de daha çok serbest şiirleri seviyorum... Çok teşekkür ediyorum, vakit ayıırdığınız ve değer verdiğiniz için...
Saygıdeğer hocam, Mevlüt hocam da aruz kalıbı ile yazmış, isabet olmuş... Sizi yormak istemezdik efendim... Değişiklik olsun istedim... Latifelerinizle bizi tebessüm ettirdiniz, Mevlam da sizi güldürsün kıymetli hocam...
Fuzuli'nin "Yakarış" şiiri de sayfama ayrı bir tat kattı sayenizde... Çok teşekkür ediyorum değer katan ziyarete ve bal tadındaki yorumunuza...
Şiirin sözlüğünü buraya ekliyorum hocam:
Melanet: Büyük kötülük, lanetlenecek iş veya davranış. Girdap: Bir engelle karşılaşan su veya hava akıntısının dönerek ve çukurlaşarak yaptığı çevrinti, ters akıntıların oluşturduğu dönme, eğrim, çevri, anafor. 2. mec. Tehlikeli yer veya durum Gark: Batmak, suda boğulmak. Kün: "Ol" mânasında emirdir. Allah (C.C.) bir şeye Kün dese; o şey olur. Firkat : (Fürkat) İftirak. Dostlardan ve sâir sevdiği şeylerden ayrılış. Firak. Müfarakat. Ezhar : (Zehre. C.) Çiçekler. Zehreler. şukufeler. Guşe: Köşe, kenar, bucak. Fersa : Mahveden, yoran, aşındıran manasına kelimelere bitişir. Meselâ: Tahammül-fersa : Tahammül bırakmayan. Tâkat-fersa : Tâkatsız düşüren, tâkat bırakmayan. Dem: Kan Demadem : Zaman zaman. An be an. Sık sık. Her vakit. Afitab : Güneş Zar : İnleyen, sesle ağlayan. * Zayıf, dermansız. Dil: Gönül, kalb, niyet. * Cesâret, yürek. * Mandıra, ağıl. Lisan, zeban. * Ağızdaki tat alma duygusu ve konuşma uzvu. * İnsanların konuştukları lehçelerin her birisi. Lügat. * Muhtelif âlât ve edevâtın uzunca ve yassı, ekseriya oynak kısımları. * Coğ: Denizin içine uzanmış üstü düz mumluk, uzunca kara parçası. * Mc: Gıybet, mezemmet, dedi-kodu, çekiştirme.(İnsanın yüz cihazatından birtek cihazı olan lisanı; bir et parçası iken, iki büyük vazifesiyle yüzer hikmetlere, neticelere, meyvelere, fâidelere âlet oluyor.. Taamların zevkindeki vazifesi, ayrı ayrı bütün tatları bilerek cesede, mideye haber vermek ve rahmet-i İlâhiyyenin matbahlarına dikkatli bir müfettiş olmak ve kelimeler vazifesinde kalbe ve ruha ve dimağa tam bir tercüman ve santral olmak; elbette gayet parlak ve kat'i bir surette ihatalı ilme delâlet ve şehadet eder. Birtek dil, hikmetleri ve meyveleriyle böyle delâlet etse; hadsiz lisanlar ve hadsiz zihayatlar, nihayetsiz masnuat, güneş zuhurunda ve gündüz kat'iyetinde nihayetsiz bir ilme delâlet ve şehadet ve Allâm-ül Guyub'un daire-i ilminden ve hikmetinden ve meşietinden hariç hiçbirşey yoktur diye ilân ederler. ş.) Çün: Gibi. * Zira, çünki, madem ki. * Nasıl, nice. Sevi : Aşk İçre: İçinde Demar: Helâk, mahv, telef, ölüm, mevt. Hâviye: (Sukut mânasından) Cehennem'in 7. tabakası. En korkunç yer. Şenliksiz olan yer. Harabe. Issız, boş yer. * Sâkıt. Göçük, çökük. Meskur: Sarhoş olan Hicran: Uzaklaşma. Ayrılık. Ayrılıktan gelen keder, sızı, acı. Dostluğu ve ülfeti kesmek.
Saygıdeğer üstadım, şeref verdiniz, sayfama değer kattınız... Ramazan Bayramınızı da en kalbî duygularla kutluyorum... Nurettin hocam, çok teşekkür ediyor, hürmetlerimi sunuyorum...
Saygıdeğer üstadım, şeref verdiniz, sayfama değer kattınız... Ramazan Bayramınızı da en kalbî duygularla kutluyorum... Nurettin hocam, çok teşekkür ediyor, hürmetlerimi sunuyorum...
Bir melanet girdabı can kan içedir Gark ona Kün aşkına yan, gel cana bir
Firkati gam, ezharı kan, ram can-ı dil Esrarısın, bendeki ben abluka bil
Ah! Guşe can fersa zaten dem demadem Yâr afitab zar yüreğim, yan dili dem
Kül olurum, çün sevi var, kalp içidir İçre demar hâviye yandık yetişir
Meskuru hal, yâr rıza gösterme nedir! Yâr… Geliver, hicranımın tan yeridir…
aruz vezniyle yazdığınız bu nadide eseri yürekten kutlarım genç şairim...yolun her daim açık olsun...kalemine nasılda yakışmış, bu tan yeri gibi kızıl yar aşkıyla yanan dizelerin...selam ve saygımla can Ahmet...nice bayramlara diyorum...
Dost hoş geldiniz, ben de sizin şiirinizin şifrelerini çözmek ile meşguldüm. Ah bu Araplar üstadım, hem bizi beğenmezler, hem de bizi sırtımızdan bıçaklarlar... Tabii tarihî perspektiften bakıyoruz, elbette Arapları dışlamak değil... Gerçi dost bizi yanlış anlamaz... Sayafama değer kattınız üstat...
Dost hoş geldiniz, ben de sizin şiirinizin şifrelerini çözmek ile meşguldüm. Ah bu Araplar üstadım, hem bizi beğenmezler, hem de bizi sırtımızdan bıçaklarlar... Tabii tarihî perspektiften bakıyoruz, elbette Arapları dışlamak değil... Gerçi dost bizi yanlış anlamaz... Sayafama değer kattınız üstat...
Klasiğe bir selam duruş gibi algıladım eserinizi, daha evvel demiştim;Usta her dilde ustadır diye.Bayramın mübarek olsun can kardeşim.Sevdiğim şair, esenlikler dilerim.
Siz benden hızlı davrandınız, size bayram mesajı atacaktım... Değerli hocam, şeref verdiniz yürek sayfama... İyi ki varsınız değerli sevdiğim dost yürek... Her dem sevgi ve saygıyla...
Siz benden hızlı davrandınız, size bayram mesajı atacaktım... Değerli hocam, şeref verdiniz yürek sayfama... İyi ki varsınız değerli sevdiğim dost yürek... Her dem sevgi ve saygıyla...
harikaydı..başarıların devamını dilerim ustadım....sizden ricam..sözcükleri açıklarsanız..çok daha güzel olacak.. benimde böyle bir çalışmam vardı..belki sizin gibi aruz vezni ile yazılmadı..çünkü hecede usta değilim..lakin duygu vardır o şiirimde AHİRİMSİN YAR...rica etsem okurmusunuz..iyi notu alırsam sizden bende devam edebilirim arada sıradada olsa..sizin gibi tutturmak ne mümkün aruz veznini..bir başkadır bu tür şiirler..buram burm anadolu kakar.
Gülesen Hanım, şeref verdiniz,hoş geldiniz... Ahirimsim Yâr adlı şiirinizi okuyacağım seve seve... Gülesen hanım, şiirin altında sözlük bırakmayı uygun görmedim, sanki şiiri ve sayfayı zedeliyor gibi... Sizin için sözlüğü buraya bırakıyorum... Bu arada bayramınızı da en kalbî duygularla kutluyorum...
Melanet: Büyük kötülük, lanetlenecek iş veya davranış. Girdap: Bir engelle karşılaşan su veya hava akıntısının dönerek ve çukurlaşarak yaptığı çevrinti, ters akıntıların oluşturduğu dönme, eğrim, çevri, anafor. 2. mec. Tehlikeli yer veya durum Gark: Batmak, suda boğulmak. Kün: "Ol" mânasında emirdir. Allah (C.C.) bir şeye Kün dese; o şey olur. Firkat : (Fürkat) İftirak. Dostlardan ve sâir sevdiği şeylerden ayrılış. Firak. Müfarakat. Ezhar : (Zehre. C.) Çiçekler. Zehreler. şukufeler. Guşe: Köşe, kenar, bucak. Fersa : Mahveden, yoran, aşındıran manasına kelimelere bitişir. Meselâ: Tahammül-fersa : Tahammül bırakmayan. Tâkat-fersa : Tâkatsız düşüren, tâkat bırakmayan. Dem: Kan Demadem : Zaman zaman. An be an. Sık sık. Her vakit. Afitab : Güneş Zar : İnleyen, sesle ağlayan. * Zayıf, dermansız. Dil: Gönül, kalb, niyet. * Cesâret, yürek. * Mandıra, ağıl. Lisan, zeban. * Ağızdaki tat alma duygusu ve konuşma uzvu. * İnsanların konuştukları lehçelerin her birisi. Lügat. * Muhtelif âlât ve edevâtın uzunca ve yassı, ekseriya oynak kısımları. * Coğ: Denizin içine uzanmış üstü düz mumluk, uzunca kara parçası. * Mc: Gıybet, mezemmet, dedi-kodu, çekiştirme.(İnsanın yüz cihazatından birtek cihazı olan lisanı; bir et parçası iken, iki büyük vazifesiyle yüzer hikmetlere, neticelere, meyvelere, fâidelere âlet oluyor.. Taamların zevkindeki vazifesi, ayrı ayrı bütün tatları bilerek cesede, mideye haber vermek ve rahmet-i İlâhiyyenin matbahlarına dikkatli bir müfettiş olmak ve kelimeler vazifesinde kalbe ve ruha ve dimağa tam bir tercüman ve santral olmak; elbette gayet parlak ve kat'i bir surette ihatalı ilme delâlet ve şehadet eder. Birtek dil, hikmetleri ve meyveleriyle böyle delâlet etse; hadsiz lisanlar ve hadsiz zihayatlar, nihayetsiz masnuat, güneş zuhurunda ve gündüz kat'iyetinde nihayetsiz bir ilme delâlet ve şehadet ve Allâm-ül Guyub'un daire-i ilminden ve hikmetinden ve meşietinden hariç hiçbirşey yoktur diye ilân ederler. ş.) Çün: Gibi. * Zira, çünki, madem ki. * Nasıl, nice. Sevi : Aşk İçre: İçinde Demar: Helâk, mahv, telef, ölüm, mevt. Hâviye: (Sukut mânasından) Cehennem'in 7. tabakası. En korkunç yer. Şenliksiz olan yer. Harabe. Issız, boş yer. * Sâkıt. Göçük, çökük. Meskur: Sarhoş olan Hicran: Uzaklaşma. Ayrılık. Ayrılıktan gelen keder, sızı, acı. Dostluğu ve ülfeti kesmek.
Gülesen Hanım, şeref verdiniz,hoş geldiniz... Ahirimsim Yâr adlı şiirinizi okuyacağım seve seve... Gülesen hanım, şiirin altında sözlük bırakmayı uygun görmedim, sanki şiiri ve sayfayı zedeliyor gibi... Sizin için sözlüğü buraya bırakıyorum... Bu arada bayramınızı da en kalbî duygularla kutluyorum...
Melanet: Büyük kötülük, lanetlenecek iş veya davranış. Girdap: Bir engelle karşılaşan su veya hava akıntısının dönerek ve çukurlaşarak yaptığı çevrinti, ters akıntıların oluşturduğu dönme, eğrim, çevri, anafor. 2. mec. Tehlikeli yer veya durum Gark: Batmak, suda boğulmak. Kün: "Ol" mânasında emirdir. Allah (C.C.) bir şeye Kün dese; o şey olur. Firkat : (Fürkat) İftirak. Dostlardan ve sâir sevdiği şeylerden ayrılış. Firak. Müfarakat. Ezhar : (Zehre. C.) Çiçekler. Zehreler. şukufeler. Guşe: Köşe, kenar, bucak. Fersa : Mahveden, yoran, aşındıran manasına kelimelere bitişir. Meselâ: Tahammül-fersa : Tahammül bırakmayan. Tâkat-fersa : Tâkatsız düşüren, tâkat bırakmayan. Dem: Kan Demadem : Zaman zaman. An be an. Sık sık. Her vakit. Afitab : Güneş Zar : İnleyen, sesle ağlayan. * Zayıf, dermansız. Dil: Gönül, kalb, niyet. * Cesâret, yürek. * Mandıra, ağıl. Lisan, zeban. * Ağızdaki tat alma duygusu ve konuşma uzvu. * İnsanların konuştukları lehçelerin her birisi. Lügat. * Muhtelif âlât ve edevâtın uzunca ve yassı, ekseriya oynak kısımları. * Coğ: Denizin içine uzanmış üstü düz mumluk, uzunca kara parçası. * Mc: Gıybet, mezemmet, dedi-kodu, çekiştirme.(İnsanın yüz cihazatından birtek cihazı olan lisanı; bir et parçası iken, iki büyük vazifesiyle yüzer hikmetlere, neticelere, meyvelere, fâidelere âlet oluyor.. Taamların zevkindeki vazifesi, ayrı ayrı bütün tatları bilerek cesede, mideye haber vermek ve rahmet-i İlâhiyyenin matbahlarına dikkatli bir müfettiş olmak ve kelimeler vazifesinde kalbe ve ruha ve dimağa tam bir tercüman ve santral olmak; elbette gayet parlak ve kat'i bir surette ihatalı ilme delâlet ve şehadet eder. Birtek dil, hikmetleri ve meyveleriyle böyle delâlet etse; hadsiz lisanlar ve hadsiz zihayatlar, nihayetsiz masnuat, güneş zuhurunda ve gündüz kat'iyetinde nihayetsiz bir ilme delâlet ve şehadet ve Allâm-ül Guyub'un daire-i ilminden ve hikmetinden ve meşietinden hariç hiçbirşey yoktur diye ilân ederler. ş.) Çün: Gibi. * Zira, çünki, madem ki. * Nasıl, nice. Sevi : Aşk İçre: İçinde Demar: Helâk, mahv, telef, ölüm, mevt. Hâviye: (Sukut mânasından) Cehennem'in 7. tabakası. En korkunç yer. Şenliksiz olan yer. Harabe. Issız, boş yer. * Sâkıt. Göçük, çökük. Meskur: Sarhoş olan Hicran: Uzaklaşma. Ayrılık. Ayrılıktan gelen keder, sızı, acı. Dostluğu ve ülfeti kesmek.
Siz ne yazsanız kaleminize vede seslendirmenize yakışıyor evet tek bir kalıpta takılmamak arada gönlünce farklı denemelerde bulunmakta doğru kararınız çok manidar felsefe yönü yani edebi yönü derin mısralardı haaaaa anladım mı anladım desem yalan olur her sözün karşılığına Türkçe anlamına bakmam gerek lakin sayfaya yakışmış ben anlamasamda biliyorumki anlatımındaki ifadede çok şeyler gizli tebrikler
Ahmet hocam tamamen usta işi ve emek dolu bir şiirdi okuduğum.ama ben gene de yazdığınız serbest şiirleri tercih ederim:=) emeğinize, yüreğinize sağlık diyor, iyi bayramlar diliyorum...sevgi,saygı ve selam ile...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.