25
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1588
Okunma
Gece ayışığının şavkıyla beslediğim
Duygularım özlemle karanlıklara dalar.
Mutluluk dünyasının her gün göreslediğim
Renkleriyse günbegün kahverengiye çalar.
Oysa ben bir yıldızın kaymasından daha çok
Yüzüme tebessümle bakmasını isterdim.
Kalbime sapladığın zehirli denilen ok
Yaralamak yerine yakmasını isterdim.
Zamanım tükenirken "necat" bildiğim aşkın
Hüzün iklimlerinde mert tüttü hep bacası.
Bekledim senelerce, kırk küsur yılı aşkın
Yüzümdeki tokadı sert oldu kısacası.
Ömrün son demlerinin korkusu sarıyorken
Her gece seyrettiğim, yıldızlarda kalmamış.
Gözlerim ufuklarda bir ışık arıyorken
Meğerse huzur beni listesine almamış.
Sabrım yarınlarıma umutlar uçururken
Güneşli bir sabaha; vuslatı sözlüyordum.
Mehtap benden utanıp yüzünü kaçırırken
Bulutun arkasından bir hayal gözlüyordum.
Ağlayıp illenmenin sanırım vakti geçti
Az kaldı son durağa dayan yüreğim dayan.
Kader kurbanlık diye sanırım beni seçti
Çektirdiği çileler saçımda ayan beyan.
20 ağustos 2012
Trabzon
5.0
100% (20)