Zaman yongasında ekin biçerken
Gece düş düşürdü nehir üstüne
Turnalar habersiz gelip göçerken
Vaktimi yatırdım tehir üstüne

Gönül mayasına daldırdım tası
Başladı feleğin gizli kumpası
Ben köhne can idim o can elmas’ı
Ömrü heder ettim şiir üstüne

Aradım öz ile özün dengini
Görmedim vefada misl-i dengini
Kadim sırdaş ettim koca engini
Aldı beni vurdu şehir üstüne

Karaya vurunca demlendi sızım
Bir ela gözlüye nemlendi sazım
Benden başkasına geçmedi nazım
Sazda türkü yaktım fecir üstüne

Dünya zilletine daldı cismimiz
Daldıkça ukba’dan çıktı resmimiz
Kimisi dost oldu kimi hasmımız
Bal döktük tastaki zehir üstüne

Dağlardan dağlara eyledik sefer
Zannettik gezdikçe gelecek zafer
Heyhat gözümüzden süzülürken ter
Kavlimizi yazdık mühür üstüne

Yollar uzadıkça yoruldu beden
Peş peşe sorular niçin ve neden
Yoktu kefen diye benimle giden
Çevirdim yolumu ahir üstüne

Üç günlük hayatta neydi bu tasa
Her gelen gidecek değişmez yasa
Makberî’ye düşse hırkayla asa
Kalbi zincirlesem ecir üstüne

Makberî……..19/08/2012….02:20…İst