9
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1810
Okunma

Gülnur Ateşoğlu
Kalabalığımın yalnızlığa devir teslimi bugün
Süngünün ucunda artık hayatlar
Ah !Seni bırakıp gitmek ne zor be İstanbul.
Şimdi veda zamanı
Son kez sarıl sarılabildiğin kadar
Masmavi derinliklerini çekerken içime, içim almıyor
Gitmeleri.
Seninde boğazına takılır elbet
Bir tanker uzunluğunda lafın olurda bir sandalı doldurmaz.
Köprü altı yatışlarıma sesin çıkmaz.
Çamlıcanın rüzgarı delerken sırtlarımı
Bir yudum çayına hasret gider dudaklarım,
Geceden kavruluşları olur sabaha.
Allahaısmarladık diyemez
Yabancı bir dil olur dilimde,
Dilim dilimde dönmez
Ah be !İstanbul
Ah !
Bir sana, bir yalnızlığa
Her geçen gün artar aşkım.
Bazen ,ağır basar yalnızlık
Sadakatinden sebeb
Açık ara farkla geçişi
Terkedilişine sebeb
Söyle şimdi ,giderayak
Hangi rengindim neon ışıklarında
Sarı, kırmızı mavi ?
Yoksa,
Yoksa tavukkarası mıyım ben
Sen,
Sen ışıldak gecelerin yanar döner adamı.
Huzur sokağında
Kanına girmiş bir kadının
Ayasofyada temize çekilmiş günahı.
Yaşanmışlığın, yaşanmamış yanı var yanlarımda,
Yanlarım kaç odalı biliyormusun?
Hangisinde bir kadın asılmış sessiz sedasız
Halıya kusmuş,
Bir adam kadınsız sevişmiş,
Çocuğun simit parası çalınmış
Yere saçılmış boncuklar
Hangi boyun gasbedilmiş.
Ah be !İstanbul
Bu gece koynunda son yatışlarım
Zehir zemberek
Çalgı dümbelek
Sırtlarına son yaslanışı sırtımın.
Dedikodusunu yapalım
Fransız bir madamın
Tilki kürkünü çekiştirelim omuzlarından bacaklarıma
Bir kurnazlık düşün
Kalmama neden
İhanetine özür
Ah be !İstanbul
Ne zor seni bırakıp gitmek
5.0
100% (7)