(beleşine gezerim) akşamları içinde bir müzenin
---

/beleşine gezmek.../

Biraz Argomsu geldi. Şiirin sıcaklığına ters gibi. Ya da bana. Sanki farklı bir imge/çağrışım... olsa.
* *

Pineci ( ya da Pineçi)

Bu da yöresel bir sözcük. Bilmediğim. Zenginleşti dağarcığım.
" Ben sana teşekkür ederim."

* *


ama seni açacağım kesik belikli ( kitap)
ahşap dişliler bel veriyor (artık)
biliyorum
hay verilirken süphan’a doğru*
o yörük kızının gözleri
sende (yapışık)
---
* hay verilmek... ? Bu dizeyi anlayamadım doğrusu.

*
Bir de dize sonlarındaki (kitap / artık / yapışık)
biçimindeki ses benzeşmeleri ( veya yarım uyaklar) şiiri zayıf düşürebiliyor. ( Mani'leşme sorunu)
Belki 2.dizedeki (artık) çıkabilir. Kurgu (sözcüklerin yeri) değişebilir.

3.dize (biliyorum) a gerek var mı, diye düşündüm. (Fazlalıkmış gibi geldi bana)

***
Şiirin başlığındaki "bergüzâr" sözcüğünü çok severim. Cengiz Özkan'ın yorumuyla dinlemekten bıkmadığım o içli türküyü anımsattı bana: "Gine yeşillendi Germir Bağları..."

***



ikide bir gözüme batıyor kalın kitapların arasındaki
ışıldayan kartal kanadı
kimbilir neresinde kaldım hayâllerimin
açsam büyümüştür oradaki kız
asfaltlar dökülmüştür kaldırımlara
lavaş kokularında kurum
rötar tut kanat,muhkem kalsın kalelerim
*
açsam büyümüştür oradaki kız

*

Sevgili Şair,

"muhkem kalsın (gönlümüzün) kaleleri "


Muhkem Kalsın Şiir!