3
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
787
Okunma

Karşı kıyılarıma düştü ateş
Penceremdeki kirli güneş üşüdü
Günü uğurlamadan henüz
Ufkumda belirmişti ölü bir dehliz
Umutlarım mı tükenmişti yoksa
Ümitlerimi mi yutmuştu deniz
Ferdasını ararken yüzüm
Gömüyordu seni sisli ferine gözüm
Sözcükler tutuşurken dil burcunda
Çaresizim
Ruhunu istila edemedi iki sözüm
Zaman savrulurken saçlarının telinde
Kahkahaların kanat çarpar
Kentin böğrüne saplanan sahilinde
Sanma bu kıyılar sadece sana aşina
Göz vurduğun mahlukatın
Konar devlet kuşu başına
Aşinan şöyle dursun ,ağyarın
Hayrandı kahve gözüne kara kaşına
Bir ben mahrumum sözünden sohbetinden
Çatal kalplere huzur veren asaletinden
Bir ben mahrumum
Baktığın kahve fallarında
Akıllara durgunluk veren kehanetinden
Esrik bir hayata demir alırken
Dalgalar sunar bir avuç maviyi
Titretir gurubu gölgesi sametin
Şiirlere ilham olmuş nazlı kametin
Mahşeri sayarak sevdim bilirsin
Buydu amel defterime düşen kabahatim
Can olursun kan olursun ahvaline
Açarsın gönlünün ipek yolunu
Dem tutarsın izanına
Geceye inat bedirik cemalimin
Şavkı olursun
Donmuş yüreklere
Avuç avuç köz olursun
Doldurursun yeri göğü de
Sol yanıma az olursun
5.0
100% (4)