8
Yorum
10
Beğeni
4,9
Puan
2680
Okunma

k/an sızar sözümüzden
söğüt dalı akşamlara
ömür kaçıncı nefesi üfledi
sensizlikle demlenen hüznüme
karanlık
ve
kırk kat geceye
kaç sövgü çaktı yıldızlar
eskimiş yüzümüz hazanla savruldu
kanadı kırık, kırlangıçlar vuruldu
bunca yaranın koynunda
bize sürükledim tüm sesleri
ısısız bir kente düştüm
suskun yollar
paramparça
onca ceset arasında kimin soluğuyuz
tanrıların merhametine teslim olup
kendi sığlığımızda kaybolduk
gitmeye gidemedik
kalmanın cebine sığamadık
dilimiz, suskun cümlelere kilitlendi
uzakta renksizliğine avuntu bir bahar
oysa ki
koşmak zamanıdır şimdi şafakta dağlara
sığınmak içimizdeki kuytuya soluksuz
koynumuzda kaçıncı iklimin
buzuluydu yüzümüze çarpan
yara
kırk kat
kırk kanat
uçmak zamanıdır
kıtkanat
arta kalan sancıdan
kırık dökük güleçliğimiz
bunca yaraya fazla
söyle
kaç gülüş var şimdi
gül barınağında küskün
Naz Boyacı
5.0
92% (12)
4.0
8% (1)