0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1094
Okunma
Bir tankın altından
sırt üstü sürünerek
çıkmadıysan
bana sakın süründüğünü
söyleme.
Bir kadın isterse kolaydır
ya da zordur.
Sen sadece siper alırsın.
Üç kadehten sonra
meme ucunda kıl olan
ya da üçüncü meme ucu
karnında çıkmış
ya da ayağında altı parmak
olan bir kadına razı gelebilirsin
gecenin sonunda...
Sarı laleler gibi yalnızsan
gecede, siper al ve sessizce bekle.
Tek gözüyle ay seni izliyor...
Yalnızlık öldürür
bazen yaşatır
fakat yaşamak
ölmekten beterdir...
Beyaz elbisesiyle genç kadın
girer bara.
Kuru plastik gözler kadına bakar.
Kötü kokan nefeslerini ıslatırlar önlerindeki içkiyle.
Bir kadına en son ne zaman dokunduklarını düşünürler.
Böyle bir kadını en son beş yıl önce çıplak görmüşlerdir.
Genellikle porno sektöründe.
Kadın sakin ve gücün kendinde olduğu bilinciyle
bara yürür, oturur tabureye.
Dört ayaklı tahta tabure üzerinde mükemmel bir kıç
dünyanın sayısız harikasından biridir...
Herkes birbirine bakar diğerlerinden daha çok şansı olduğunu düşünerek.
Değildirler. Sadece eşittir şansları.
Ancak daha az şansı olduğuna inananlar içkilerine odaklanır.
Gençler cesurdur. Daha az reddedilmiş olmanın verdiği güvenle
denemeye hazır bekler.
Bu sırada bardakilerin birkaçı çoktan sertleşmiştir.
Dışarıda ay gülümser kuytu köşede bekleyen tecavüzcülerin üzerine...
Karanlık örter mezarlıkları ve toprağın altındaki kuru kemikleri...
İçerdeyse belirsizlik hakimdir.
Kadın kırmızı dudaklarıyla öldürmeye hazır yılan gibi etrafına bakar.
Ancak içerdekilerin uzun zaman önce kendi türü tarafından
işlerinin bitirildiğini anlaması uzun sürmez...
Gece başladığı gibi hızlı biter.
Kadın bardan çıkınca gerilim sona erer, tansiyon düşer...
Böyledir genellikle cesareti olmayan zavallıların sığınağı...
Ölümün altın boynuzunu
yemeden önce gülümse...
Ellerim kadehtir
doldur memelerinle...
Göz çukurumda yıka
çıplak tenini...
Dilimde uyu
rahat ve sessiz...
Sevişmeden önce duşa giren kadın gibisi yoktur.
Kediler asma gölgesinde dinlenirken
üzüm salkımı cömertçe eğilir toprağa...
Ölüm sadece ölüler için iyidir...
Geriye kalanlar çirkinleştirir ölümü...
Sonsuzluğa ayrılan bir gemidir ruhum...
Bu gemide dirseğiyle penis ölçen kadınlar
elleriyle elimi tutan kadınlar
ayaklarıyla masaj yapan kadınlar
dillerini parmakları gibi kullanan kadınlar
tırnaklarını sırtımda bileyenler
kalın ayak bilekleri
ince bilekler
ellerimi bağlayanlar
gözlerimi bağlayanlar
sırtıma mum suyu dökenler
kuyruk sokumunda çukuru olanlar
belinden gülümseyen kadınlar
dudaklar dudaklar dudaklar
çıldırmış gözleriyle gece ter atarken
fırtınalı deniz misali sallanırken yatak
dudaklarına can yeleği gibi sarıldığım kadınlar
öptüğü yerde canlanan hayatı
cımbızıyla söken kadınlar
çantasını fırlatan öfkeli kadınlar
temiz külotlular
sırtüstü çöl gibi kuru yatan kadınlar
yağmur ormanında yüzüstü uyuyanlar
dişlerini bileğime geçirenler
sigarasını tenimde söndürenler
ve daha niceleri
en hanımefendileri ve en aşiftelerini
yatakta ayırt etmekte zolanıyorum hala
ve bu gemide birlikte yüzüyor
çoğu zamanda batıyoruz,
unutmadan
kaptan hala
benim...