Hicretimiz ebede olsun…

Hüzzam bir şarkıyla bütünleşip,
Hüznün göbeğinde demlenmek istiyorum bu gece Feriha
Bir şarabın kızıl kıyametinde kendimi kaybetmek
Geceye düşen zehir zemberek kelimelerle boğuşmak yerine
Kör kütük yol almak istiyorum bu şehrin Arnavut kaldırımlarında
ve yorulup düşmek kendi içime…

Seninle sensizliğimi irdelemek istiyorum
Bilinmedik akıl labirentlerimde...

Bilirsin;
Anason kokusu barındırmaz benim nefesim
Aşk kokusu sinmiş ciğerlerime
Her nasılsa;
Ama bu kez bir parça anason değse ne olur
Zehir kusan dudaklarından daha mı acı sanki.
Bu dibine şalgam suyu döktüğümün dünyasında
Konuşacak daha çok şeyimiz varken
Aşk’tan sevgiden yana,
Kızılcık şurubu içmeler neden Feriha…

Kendilerinin bir tek hayali olmayanlar
Başkalarının düşünü anlayamazlarmış
Bir düşle başlayan hikâyemizin
Rengini kızıla boyamak neden?
Mısralarımın sivri divitinden
Neden zehir zemberek
Sitem yağmurları düşsün yorgun omuzlarımıza…

Sus Feriha susss.!!!

Kan kırmızı dudaklarından aşk nağmeleri dökülsün
Seninle başlayan miladımı yaşamak tek muradım
Ve

Hicreti ebede olsun…!!!!

İbrahim ALTIKULAÇ
“Senin Uğruna”


Şiirime değerli yorumu ile emek veren Seyide CİNALOĞLU DOYRAN kardeşime teşekkürler...