Bir ocak kokuyor seninle olan bağım
Anne gibi koruyucu baba gibi ciddi
Kardeş gibi kalabalık ve gürültülü bir sevgi
Kısacası senle ben kokuyor bu ocak

Bir şubat gibi soğuk bizim ilişkimiz
Çetin geçen zor günler
Yağışlı geçen bulutlu havalara bırakıyor yarını
Yarın da kar yağıyor karşıdaki koca dağlara

Bir mart gibisin aynı
İnatla kıskançlık arası esen rüzgarında
Kaybolan sadakat gemileri
Korkuyla çoşan denizlerinde battı
Aynı sen gibi

Bir nisan gibisin
Şakayla gerçek karışık
Hangi duyguların sahi hepsi birbirinden karışık
Beklerken bir anda beklenilen olansın
Sıcak havadaki yağmur bile geldi toprağa
Sen geldi gelecek oldun şaka oldun yalan oldun

Bir mayıs gibi bizim kavgalarımız
Bir o kadar haklı bir o kadar haksız
Yeri gelir sıcak yeri geldi mi yırtıcı
Sonu gelmeyen kavgam bitmeyen davamsın

Bir haziran ayrılıkları gibi ayrılıklarımız
Beklenmedik,ani ve telaşlı
Bir o kadar da acı
Haziran gibi aynı sen gibi haziran

Bir temmuz gibi sürprizsin
Senin ve benim geri dönülmez gidişlerim
Sıcaklar kadar boğuyor terk edişlerin
Yaz geldi sen gelmedin dönmedin geri

Bir ağustos gibi heyecanlısın
Bana çocukluğumu anımsatanımsın
O uçan balonların,oyuncakların hayaliyle yaşarken
Dinmeyen heyecanlarımız uyutmazdı bizi geceleri
Aynı ağustos gibi uyutmaz ağustos gibi o heyecanın

Bir eylül gibi telaşlısın sevdan da
Kuralcı ve öğretici
Gitmek istemediğim bir yer gibi soğuk
Varmak istediğim adres kadar sıcak

Bir ekim kadar coşkulu bizim hasretlerimiz
Bayram havasında geçen buluşmalarımız
Onuncu gün onuncu ay sonunda hasretlerin son buluşunda
Bir ekimde doğmuş sevdalar var herkesin kalbinde

Bir kasım gibi acısın,eksiksin
Kışın gelişi yazın gidişisin
Ayrılıkların belirtisi hüzünlerin çöküşü
Küstüğüm ve hiç sevmediğim kasımsın
Kasımpatı olmadan nasıl çekilmezse kasım
Masum yüzün olmasa çekilmez aşkın

Bir aralık gibi son bizim küsmelerimiz
Biten kavga gürültülerimiz
Hep mazide kaldı geçti deriz
Hep bir aralık gibi uzaksın,hatıramsın
Biten yazlarımın sonu,kışlarımın başısın
Sonsun sonumsun.