13
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1407
Okunma
Zeus’un sarkacında sallanırken zembil
Zembilde, eflâktan koparılmış zeval
Zevalin ateşten saçları
Ruhsuzca kavururdu çatlamış dudakları
Meçhule yol alırken zamanın ayakları
Çaresiz konuk ettim
İnciten tuzakları.
Nasıl olurdu bilmem
Şakaklarım uyuşuna kadar düşünürdüm
Kendinden soyununca tenim.
Başına akbabalar tünerdi
Açlıktan gözü dönmüş etobur gibi
Abonesi olurken yarı ölgün bedenin
Şimdi veda vaktiydi
Git zeval git geldiğin yere ...
Aşka tepeden baktığın göklere
Bir daha sakın dokunma öfkeli yüreğime.
Kalmasın resmin
Denizin rengine eş gözlerimde
Şimdi sırası mıydı...
Durduk yere
Allak bullak olmuş dimağımı kamaştırmanın.
Zira tek avuntumdu
Işıklarının...
Hafızamdan silinmeyen kekremsi tadı.
3 Temmuz 2012 / NÜS