Pozitif bilimlerde bilinmeyeni bilmek
Bilinen değerlerden hareketle başlanır.
Denklem kurulduğu an; kördüğüm, olur ilmek
İlmeği çözenlerse gıptayla alkışlanır.

Hülâsa hesâbı var; âlemde her zerrenin
İnkâra saptığında; sanma bozulur denge!
Önemi hiç yiter mi, ilme istişârenin?
Sonsuzluğu fısıldar doğadaki ahenge.

Bilirsin, fiyaskodur; rotada milim hata
Telâfi edemezsin neticesini defe.
İçin elveriyorsa kendini zâyiâta
Gözlerini kapayıp dogmayı koy hedefe!

Hayatın devamıdır hayatının bedeli;
Dikkat et! Yersin, yersin... Yenilirsin yaşama.
Dünya boyna dönüyor, döngüyü dert edeli;
Merâk bu ya; mahşer mi, varılan son aşama?

İşte, tam bu evrede, devreye girse akıl
Yem ile yem olmak ne? Avcının avcısı ne?
Yazgıyı yazan kalem; kelâmımı aciz kıl
Sensen, ecel ne yazar; acının acısı ne!

Mutlaka göreceli; soru cevapla doğar
Hâlden hâle dönüşür; ebedîdir düşünce.
Sudan ayak çekince, bil ki; susuzluk boğar
Yanılgını anlarsın bir soysuza düşünce.

Bedâva geldik diye bedâva mı gidelim?
Kimse mahrum etmesin içindeki hikmeti!
Ulemâ cehle mahkûm! Şakası bile elim
Nefes olsun ruhlara varlığın alâmeti.


28 06 2012 16.14-19.50

Salih ERDEM / AYDIN