1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1501
Okunma
Kekre bir tarihin nakaratlı ezgisi
Çakıl takıl içimde.
Ey sen yalancı mir!!
Fısıltılarında saklı o kargaşa
yalnız sende artık, beni sil!!
Parmağımla dudağım arasında
O toy çocuk sensin şimdi, şaşkın.
Biliyorum geç olsa da yarın
Unutmayı öğrendim ben
Dün, bugün ve yarın…
Sen de unut artık
Gidiyorum buradan, beni sil!!
Öğretilemeden anlaşılan tek bilgi bu
atalarımdan kalan;
bilmek bir şeyin yarı sarhoş sanrısında gerçeğini ve
sezmek mi önemli bu sıcak akşamlarda;
yoksa
sevmek mi seni????
Unut bunu, unut beni
Biliyorum geleceksin geri…
Yoksa Gitmeden sen hep dönenecek misin yalnız akşamlarda
Sonsuza dek barış geri
Sonradan aklın başına gelir mi??
Bir küs bir barış seni…
Şimdi anlıyorum galiba benden niye korktuğunu. İkimiz de bir yangında yitirdik duyarlılıklarımızı, kaybettikten sonra değeri anlaşılan kendini bilen, dingin masumiyetimizi.Bu yüzden sevdin beni. İkimiz de sarhoştuk; ayıltsaydık ya birbirimizi:!….
Yani nakaratı hep başa sarılı bir ezgiyiz aslında biz: ‘’Ne sen Leyla’sın ne de ben Mecnun, Ne sen bulutsun ne de ben yağmur, kederli bir akşam içmişiz, sarhoşuz hepsi
bu!!…’’
E.ATLI/Su ve Kelam
5.0
100% (2)