45
Yorum
26
Beğeni
0,0
Puan
2314
Okunma

Kuyularda kaybolmuştu Yusuf
Şems-i Tebriz’inin gidişinde miydi sırrı
Arıyorum bendeki seni
Cudi’nin boran tutmuş zirvesinde
Yakama yapışmış kan misali özgürlük
Seni arıyorum Mevla’nın sırrında
Yoksun kör kuyularda,
Kayıplardayım var olan bedenimde
Kapında arzım arşa yükseldi
Meramın neydi bırakıp gitmekle
Siyah mekân tutmuş karanlık yüzünde
Sırsın çözülemeyen
Gidiş olmalıydı
Yaratanın adıyla başlamalıydım kendimi aramaya
Bulmalıydım bende ki gidenleri
Irkı rengi ve dini güzel haneler inşa etmeliydim iç dünyamda
Mevla’nın eli olmalıydı
Her kertesinde bucağında
Alev alev ümitlerim tüllenmeliydi
Gök mavi, yer yeşil olmalıydı
Güzelleşmeliydi mekân yer
Düşünce harmanımda erimeliydi tüm zamanlar
Asıl sahibine verilmeliydi hayat
En uzun yolculuklar içe gidişlerdi
Şems-i Tebriz’inin gözüyle bakmalıydım zatıma ki;
Biliyordum âlemin rengiydim ben…
Kir içinde yüzenler artık görmüyorum
Hepiniz katre-i zamanda kayboluyorsunuz
Teslim ve tevekkül yudumluyorum
Cefası gidiyor sefası kalıyor geride
En geniş manayla bakıyorum zamanlara
Önce ruhum sonra bedenim rahatlıyor
Mevla’nın dergâhında kaybolurken
Hoşça kal diyor aşk,
Sonrasında merhaba
Serde hep duruyorsun aşk…
Sermin Çınar / İZMİR