5
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1840
Okunma

merhaba gönlümdeki ilkbahar
ruhumda uçan kelebek,
arzuladımsa da o kadar
göremedim seni
açıldığından beri okullar...
aylardır gün batımlarında
uğultulu bir ormanı
sürükleyip ardından
acımasız tutuşturdun
dalga dalga, saçlarında zamanı...
ateş yağıyor gönlüme
ay ve sen,
yıldız yıldız
gülümseyip göz kırpan
halıcı kızların elinde
dokunuyorsun rengârenk
gökyüzünde desen desen...
ölüm sessizliğinde başlayan ölümsüzlük
anılarla doluyor gönlünde bir rehberin
’ambrossia’ sunuyor kadeh kadeh ellerin...
antik bir kentin
dolaşırken sütunlu caddelerini
içinde buluyorum seni antikitenin;
gözlerimde kördüğümlenen
gözlerine iniyor kılıcı Büyük İskender’in...
İpek Yolu’ndan Hindistan seferi
mızraklı süvarilerce
gördüğü her hedefi delen
elâ gözlerin, kirpiklerin
yüreğimin sinüs eğrilerinden
şiirler damlatıyorum yollarına
şaha kalkıyor aşkın atları
sarp dağların, volkanik tepelerin
dar geçitlerinden geçiyor
aşkın kanlı barikatları...
kazanacağımı sandığım
amansız bir savaşın sonunda
her yerde kan
geriye dönüş yolunda
ay ve yıldız;
bu ne güzellik, bu ne sevgi, bu ne şiir
ay güzeli sevda seli bayraklaşan
ölümsüz bir aşk bu
bembeyaz mermer sütunlar
kabartmalarıyla yüreğimde
seninle yaşıyor bu antik şehir...
Şaban AKTAŞ
04.11.1997
Perge antik kenti - ANTALYA