hasret denizinde çırpınmak mıdır
soluksuz ve nefessiz kalmak gibi
Ay’ı yıldızların da önünde tutup
güneşin gölgesinde soldurmak mı

çırıl çıplak soymak mı gerçekleri
hırçın dalgalara tutunarak belki
gözlerinde denizi yudumlamak gibi
sevdanın da doruğuna tırmanırken

hüzünlerin sarpa saran bakışlarında
zamansız bir mevsimde kaybolmak mı
göğün maviliğini de siyaha boyayıp
kara sevdalı bulutlar toplamak gibi

özlemek mi, yaz yağmuru kokusunda
sağanak olup yüreklere yağmak gibi
çatlayan dudaklara dokunmak mıdır
dolunun toprağı öpmesi kadar ağır

gül dalında bülbül ile kucaklaşmak
altın kafeste özgürlüğe salmak mı
hasret, diken olup batarken tenime
sorgusuz sualsiz acıya katlanmak mı

umutları şansla çarpıp ikiye bölmek
hayallerden çıkarıp karekökünü almak
hayatın güzellikleriyle toplamak mı
yoksa sorgusuz yaşamak mıdır aşk..!




Serdar Coşkun...