12
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2589
Okunma
Gördüm bir ışık daldım dünyaya,
Boğuldum balık gibi sudan çıkınca.
Elvan dediler seksen bir mayısında,
İşte o gün ilk kez ağladım.
Sürünürken yerlerde acırdı dizlerim,
Kalkmak için bir el arardı gözlerim.
Saklanınca ailemden ümitlerim,
İşte o gün ilk kez yürüdüm.
Dört boğaz dört lokmayı paylaşırken,
Kardeşim de geldi ben dördümdeyken.
Görünce onu geleceğiyle kundaklanırken,
İşte o gün ilk kez düşündüm.
Öğrendiğim son oyundu birdirbir,
İntihar ederken yapraklar bir bir.
Kar düşünce evime, bu A, bu B’dir,
İşte o gün ilk kez okudum.
Kitap, defter, kalem yaladım,yuttum,
On birinde şair, yazar Elvan oldum,
“Aydınlar prangalı neden?”, diye sordum,
İşte o gün ilk kez alkışlandım.
Bir çift yeşil göz gülünce rüyamda,
Heveslendi şiirlerim kalpli yazılmaya,
On dördünde ilk aşk sözlerini duyunca,
İşte o gün ilk kez kızardım.
On yedisinde Çanakkale’ydi mekânım,
Öğretmen olmaktı okumaktan muradım.
Yeşil gözlerin kara odasından kaçtım,
İşte o gün ilk kez ayrıldım.
Milenyumu iki geçe bitirdim okulu,
Sonraki yılda tuttum doğunun yolunu.
Üç yılımı yedirince unuttum Muş’u,
İşte o gün ilk kez uyandım.
Döndüm de iki bin beşte Denizli’ye,
Doğu rüzgârları eser hâlâ üzerime.
Hak dedikçe sarı kart verdiler elime,
İşte o gün ilk kez lanet ettim.
Kuzey, doğu, batı gezdim Türkiye’yi,
Ne bir insan tanıdım ne sevdim kimseyi.
Tek dostum olunca yalnızlık muhiti,
İşte o gün ilk kez gömüldüm.
Kasım 2007
ELVAN USUL