Ölüm denen vaka, hayatın sonu,
Sonu olan değil,dünyanın sonu,
Başlar orda hemen, ahiret yurdu,
Ölümdür ahirete ,varılan köprü.



Civciv yumurtadan, çıkmazmış,
İnsanlar civcive, biraz benzermiş,
Ölünce insanlar, asıl gülermiş,
Ölümdür kabire,varılan köprü.



İnsan ölür hemen,başlar cenaze,
Geride kalana,budur vazife,
Techiz tekfin gömü,yapar ölüye,
Ölümdür cennete,varılan köprü.



Törenler olmalı, uygun sünnete,
Şu gün de karışmış,türlü hurafe,
Müşrik alkış tutar, yatan ölüye,
Ölümdür mahşere,varılan köprü.



Cenazede gel kıl ,güzel namazı,
Alkış karşılamaz,inan salatı,
Ölmüş sanatçı, kabaramaz ki,
Ölümdür mizana,varılan köprü.



Cem Karacalar, gitti tekbirle,
Özal defnedildi,Kavli Kerimle,
Kabrine konurken, Kuranı dinle,
Ölümdür sırata,varılan köprü.



Yoktu cenazede,bir katafalk,
Hristiyanaydı,mumlar yakmak,
Şimdi çıktı boncuk,gelinlik,çiçek,
Ölüm akibete,varılan köprü.



Süslü mezar yapmak,anmak saygıyla,
Helva,kırkı yemek,vermek evlerde,
Yakada takınmak, resim hurafe,
Ölümdür kabire,varılan köprü.



Kafir gibi burda, yaşayan ölür,
Kafir gibi onlar, toprağa konur,
Müminlerden farkı, bu kadar olur,
Ölümdür cennete,varılan köprü.




Hayatımız değişti ,bunca taklitle,
Mematımız şimdi ,oldu aynıyla,
Yüksek sesle tekbir,asla getirme,
Ölümdür mahşere ,varılan köprü.




Rahmet dile yatan, giden ölüye,
Toprağı bol olsun, dersin kafire,
Üç günden sonra da, yapma taziye,
Ölümdür mizana ,varılan köprü.

03.05.2012//Kırıkkale
Hidayet Doğan