21
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1411
Okunma
Gel
Bir mektup göndermiş vefalı yarim
Boz bulanık seller durulanda gel
Günbegün artıyor gamım efkarım
Gökteki ay yeni görülende gel
Gurbete gidenler döndü köyüne
Anlatırlar hep övüne övüne
Kırk gün kaldı telli kızın toyuna
Davullar zurnalar vurulanda gel
Yedi yıldır sensiz geçirdim yazı
Çoğu gitti kaldı ömrümün azı
Meleşir koyunlar peşinde kuzu
Arılar çiçeğe sarılanda gel
Böle mi kesmiştik ahtı amanı
Seçmedin mi yahşi ile yamanı
Ekinler biçildi harman zamanı
Bostanlar devşirip derilende gel
Şeref der ki anlamaya söz gerek
Kavuşunca utanmayan yüz gerek
derdimizi anlatmaya saz gerek
Aşıklar meclisi kurulanda gel
Şeref Taşlıova
1938 yılılnda Ardahan İli’nin,Çıldır İlçesi’nin, Pekşeren (şimdiki adı Gülyüzü) köyünde doğdu. Asıl adı Şerafettin Taşlıova’dır. İlkokulu köyünde okudu.
Köylerine gelip giden aşıkların etkisiyle yaklaşık 10 yaşında şiir yazmaya başladı. İlkokuldan sonra bir süre öğretmen okuluna devam etti. Bu yıllarda da bağlama çalmayı öğrendi.
Aşık Şenlik’in oğlu Aşık Kasım’a çıraklık yaparak kendini geliştirdi ve yöredeki aşıklarla tanışma fırsatı buldu.
Konya Aşıklar Bayramına başından beri katıldı. Katıldığı yarışma ve festivallerde değişik dallarda birçok ödül aldı. 15’i altın olmak üzere 80’in üzerinde madalya, 100 kadar takdirname aldı.
Çeşitli dergilerde folklor yazıları yazdı. Amerika’dan Japonya’ya birçok ülkede programlar yaptı. 1000’den fazla şiiri bulunan Taşlıova, Azeri, Fars ve Anadolu kültürüyle yoğrulmuş aşıklardandır.
Birçok dergi, gazete ve araştırmada aktarılan şiirlerinin bir bölümü HAGEM tarafından »Gönül Bahçesi« (1990) adıyla yayımlandı.
*
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-458-)(-)(-)(
Diyorki sevdiğim son mektubunda
Pembe gül dalında görülende gel
Adın sayıklayan, bıkan şu dilim
Gel demekten susup yorulanda gel
Gülüşün değil mi yüreğim yakan
Bu gönül değil mi sevdanı çeken
Gözlerin gözüme doğuyor iken
Ben sana delice vurulanda gel
Güneş gibi bahtın açtıktan sonra
Sen bana gelmeyi seçtikten sonra
Tüm engelleri de geçtikten sonra
İstersen vuslata erilende gel
Özlemler yürekte dağ olur hani
Yanık yürekinde hasretse konu
Telefonda böyle kızdırıp beni
Nazlanıp ben sana darılanda gel
Ben sana bu ömrü şartsız adarken
Sevgiyi coşkuyla sende tadarken
Rüyaların bile mutlu ederken
Sevgiden bir yumak örülende gel
Yetsin deli gönlüm olsun paidar
Bu sana son sözüm gayet manidar
Daha gelemezsen üç aya kadar
Minareden salâ’m verilende gel
Gelmiyorum deyip kalbim kırıpta
Başka güzellerden güller deripte
Sonunda birine gönül veripte
Lüzumsuz aşkından delirende gel
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
5.0
100% (14)