1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
949
Okunma
Çocukluğunu bilirim rüzgarın. sümüklü,sümüklü eserdi
Martıların bu aralar simit yediğine bakmayın siz
Kuru ekmeği bile zor bulurdu zamanında, dedeleri
Aylardan nisan-mıydı ne?
Karga tulumba içeri atıverdiler güneşi
Bir kaç bulutun önünü kesip haraç istemiş meğer
Gökkuşağını kesip entari yapmanın cezası daha azdı eskiden
Yıldızlar lobide beklerdi geceyi
Diyeceğim;
Benden hep bir kaç adım önde giderdi gölgem
Ve benden daha iyiydi prestiji
Psikopata bağlamış şiirleri yatırırlardı Bakırköye
Gıda zehirlenmesinden ölmemiş meğer hasbam
Aşkın dozunu çok çakırmış yine
Hayal kurmakta bedavaydı eskiden
Şimdilerde hayal kahvesı diye bir yer açılmış
Bir kaç yoksul kediyle gittim geçen
Çay bile bilmem kaç paraymış
Hani kağıttan gemiler yapıp yüzdürürdük Üsküdara
İçinde kaptan felan olmazdı gerçi
Rotasını hisleriyle bulurdu bizimkisi
Şimdi jetonluya geçmiş gemiler
Ankesörlü telefon sanki
Bir keresinde parmağımın ucuyla dokunup göz kırpmıştım ya sana
Bu aralar herkesin elinde bir telefon
Mesajlaşıp duruyor kargalar bile
Anlamadım işi bu kadar uzatmanın manası ne?
Demekki işe yaramıyor içten gelen bir buse
Anlayacağın, epey değişmiş buralar
O yokuşunu çıkarken yorulduğumuz arnavut kaldırımına sordum geçen
Yahu! şu üstünden geçen havaya asılı vagon ne diye
Meğer bir yokuşu bile hissederek çıkmasın diye sevgililer
Teleferik diye bir şey icat etmişler
Ne sinekli bakkalı be ! git işine!
Hayrullah amca öleli seneler olmuş
Gülizar teyzenin çörekli ot böreği
Dondurulup no frosta konmuş
Hadi hadi! toparlanda gidelim
Tadı kalmamış İstanbulun bile
Cebimizde parada yok
Eskisi gibi yine kaçak binelim (metroya) kara trene...
5.0
100% (1)