Okuduğunuz
şiir
4.6.2012 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
VATAN AŞKINA
Üstat Abdurrahim Karakoç bir süreden beri Ankara Gazi Üniversitesi Araştırma Hastanesinde tedavi görmekte. Solunum cihazına bağlı olarak yoğun bakımda yatmakta. Bilinci yerinde ve bu konuda sorun yok. Şiir kendisine moral desteği için yazıldı. Acil şifalar diliyorum.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Alnının çizgisi sırrını saklar, Mazinin romanı saçında aklar. Meydanı kirleten zübük alçaklar, Önüne edebi sürmeye devam.
Fikir pınarından hakikat seli, Aktıkça temizler geçtiği yolu. Vatanın bağrına uzanan eli, Kalemin ucuyla kırmaya devam.
Mehmet NACAR.
İşte şiir işte şair şair halkı için vardır ülkesi için vardır, ülkesinin dertleri için vardır okuyan şiirde kendinden bir şeyler bulabilmeli bunları yazan şairdir bunları anlatan güzel şiirdir yukarıdaki okuduğumuz değerli eser gibi şiirinizi gönülden kutluyorum.Yunus diyarından selamlar.
Sevgili mehmet hocam. vefa yüklü yüreğinizden dökülen bu incilerle yüreğinizin derinliğini ve enginlğini daha net ifade ederken türk edebiyatında haklı bir yeri olan sevgili Abdurrahim Karakoç üstadımıza yakışan enfes eserinizi ve güçlü kaleminizi gönülden kutluyorum. saygı ve selam ile...
Kaleminize ve yüreğinize sağlık...Değerli ozanımıza acil şifalarr dilerim. İlk rahatsızlığında ben de üzülmüştüm çok...Ve şunlar dökülmüştü dilimden...
MİHRİBAN’IN ÂŞIĞI ( Şiirin Hikayesini Görmek İçin Tıklayın )
Şiirin Hikayesi
Abdurrahim Karakoç Tedavi Altında 'Mihriban' başta olmak üzere çok sayıda şiiri bestelenen şair ve yazar Abdurrahim Karakoç, Konya Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi'nde tedavi görüyor.
Şair ve Yazar Abdurrahim Karakoç’un, Ankara’da rahatsızlandıktan sonra ailesi tarafından getirildiği Konya’da tedavisi devam ediyor. Karakoç’un sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi
Konya Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Doç.Dr. Fikret Kanat "Abdurrahim Karakoç’un birkaç gün önce nefes darlığı ve öksürük yakınmasıyla hastanelerine yatırıldığını söyledi.
Abdurrahim Karakoç için daha önce Romatoid Artrid tanısı konduğunu anlatan Doç. Dr. Fikret Kanat, yapılan tetkikler sonucu Karakoç’a zaturre tanısı koyduklarını söyledi. Karakoç’un rahatsızlığında hastaneye yattıktan sonra önemli düzelmelerin yaşandığını söyleyen Kanat, müşahade altında tuttukları Karakoç’un tedavisinin uzun süreli olacağına dikkat çekti.
"Rahatsızlığımı hastaneye yattığım zaman bilmiyordum." diyen Yazar Ve Şair Abdurrahim Karakoç, ise "Tahlil ve tetkikler neticesinde hasta olduğumu öğrendim. Bu ilk geldiğim hastane değil bundan önce başka hastaneleri gezdik ama bir teşhis bulamamışlardı." dedi.
Karakoç, "Kollarımda romotaid artrit olduğundan dolayı on yıldır sürekli ilaç kullanıyorum bu ilaçlar akciğerlerde mantarlama yapmış. Şimdi ise bu ilaçları ayıklamaya çalışıyorlar. Bu nedenle hastanede ne kadar bir süre kalacağım belli değil. İnşallah kısa zamanda sağlığıma kavuşurum" dedi.
Alıntı: Edebiyat Defteri sitesi... www.edebiyatdefteri.com/etkinlikler/incele/2191
’Abdurrahim Karakoç Tedavi Altında’
Acil şifa dileklerimle saygılar sunuyorum değerli ozanımıza... _______________________________________________________________
Kurur bir gün her ağacın her dalı Gel gör şimdi başa gelen halleri Sazın kakma sedef teli sırmalı Solar gülşen bülbül üzen dilleri
Kan damardan ağır ağır çekilir Elin üşür ayaklar buz kesilir Azrail gelende bir can eksilir Çalmaz divanında sazın telleri
Hakka gönül verdiyse candan âşık Söner mi hiç kâlbinde yanan ışık Akıl almaz dünya hali karışık Nehir olur taşar gözün selleri
Koca dünya sen kimleri yemedin Bir gün olsun karnım doydu demedin Ne farkı var Ali, Veli, Mehmedin Toprak olur aşkla yazan elleri
Geldin gördün geçtin gittin cihanı Benzemez birbirine hiçbir anı Aşkla yaktın türküye Mihriban’ı Karışır toprağa hazan gülleri
Ozanlar nefestir elden ellere Türküdür çınlayan telden tellere Selâm olsun türkü diyen dillere Aktaş anlar baştan geçen halleri
Şaban AKTAŞ 12.01.2012
............................ Yukarıdaki halde yayınladığım şiirde üstada yakışır biçimde durak yerleri üstünde bir çalışma yapmam gerekiyor...Üzüntülü ve yorgun halde gelen bir duygu sağanağıdır o yoğunluğu kaybetmeden not almak istedim. Aynı yoğunlukları Aşık veysel, Ali Ekber Çiçek, Mahzuni Şerif ve Kıvırcık Ali vefat ettiklerinde yaşadım
MİHRİBAN’IN ÂŞIĞI
Her ağacın kurur bir gün her dalı Gel gör başımızda üzen halleri Sazın kakma sedef teli sırmalı Türkü türkü tel tel gezen elleri
Kan damardan ağır ağır çekilir El ayak üşür buz kar mı kesilir Azrail gelince bir can eksilir Çalmaz divanında sazın telleri
Hakka gönül vermiş canından âşık Söner mi kâlbinde o yanan ışık Akıl almaz dünya halin karışık Nehir olur taşar gözün selleri
Kimleri sen koca dünya yemedin Bir gün olsun karnım doydu demedin Ne farkı var Ali, Veli, Mehmedin Toprak olur aşkla yazan elleri
Benzemez dünyanın anına anı Ölmeden mi gördün iki cihanı Türküleyip yaktın can Mihriban’ı Karışır toprağa hazan gülleri
Akşamı var olan sabah olmuyor Sabaha yâr olan akşam doğmuyor Olmuyor bu hayat aşksız olmuyor Boşuna mı gezer gezen yolları
Hani bir yan dönüp bakışı var ya Saçının teline takılır parya Çağlayanlar akar güller kokar ya Açılır gönülde yüzün gülleri
Deli gönül sen de aşka düşersin Yanar için hasret damla su dersin Hasretin suyunu közden içersin Savrulur g/özünden közün külleri
Gelen görür geçer gider cihanı Bir Veysel misali çift kapı hanı Bir yanı doğumsa batım bir yanı Çekilir gözüne özün tülleri...
Ozan ses nefestir dilden dilere Türküdür çınlayan telden tellere Selâm olsun nazlı canan dilbere Aktaş bilir canı üzen halleri...
Şaban AKTAŞ 13.01.2012
Şaban Aktaş tarafından 6/5/2012 9:08:54 PM zamanında düzenlenmiştir.
Mehmet Nacar adı, hece şiirinin içi dolu, tecrübeli, görüşleriyle ışık tutan, yol gösteren günümüzdeki saygın adlarından biridir. Özellikle mısra tekniği ve sözü kelimeye giydirme anlamında şiirleri iyi tahlil edilmelidir bana göre.
Üstad Abdurrahim Karakoç’a yazılan bu şiirin bir yanı vefadır elbette. Bir diğer yanı ise eline kalemi alıp eleştiri yapmayı çok seven, sapla samanı karıştıranlara da mesajdır ki bu yönü ile beni daha çok etkilediğini ifade etmeliyim.
Hayat tarzlarımız, siyasi görüşlerimiz, dünyaya bakışımız farklı farklı olabilir. Öyledir de zaten. Ama yiğidi öldürmeden hakkını vermenin, mümkün değilse hakkını verip öldürmenin mücadelesini de vermek gerekir. Öldürdükten sonra verilen hakkı kim ne yapsın?
Eyvallah Ağabey!
Oflu tarafından 6/5/2012 8:53:40 PM zamanında düzenlenmiştir.
Aziz dostum. Nette sizi tanıdığımyıllardan beri dostluk duyguları dışında bir duygu yaşamadım. Edebi alandaki çalışmalarımız, edebiyatı ciddiye alarak gelecek nesillere asil duygularla süslenmiş eserler bırakma düşüncemiz dostluğumuzun cevheridir sanıyorum. Duygu ve düşüncelerin derinine dalarak bunları şiirleştirenler farklı, büyük ve asil bir içdünyaya sahiptirler. Bu kavramlara swevdalı biri olarak aranızda bulunmaktan ve sizin gibi bir kalemle dost olmaktan son derece memnuniyet ve mutluluk duyduğumu belirtmeliyim. Bizler geçmişte, yaşanan zamanda ve gelecekte çalışarak ter döken gönül işçileriyiz. Teşekkür ediyorum. Sevgi, saygı ve selamlarım her zaman sizinle olacaktır.
Aziz dostum. Nette sizi tanıdığımyıllardan beri dostluk duyguları dışında bir duygu yaşamadım. Edebi alandaki çalışmalarımız, edebiyatı ciddiye alarak gelecek nesillere asil duygularla süslenmiş eserler bırakma düşüncemiz dostluğumuzun cevheridir sanıyorum. Duygu ve düşüncelerin derinine dalarak bunları şiirleştirenler farklı, büyük ve asil bir içdünyaya sahiptirler. Bu kavramlara swevdalı biri olarak aranızda bulunmaktan ve sizin gibi bir kalemle dost olmaktan son derece memnuniyet ve mutluluk duyduğumu belirtmeliyim. Bizler geçmişte, yaşanan zamanda ve gelecekte çalışarak ter döken gönül işçileriyiz. Teşekkür ediyorum. Sevgi, saygı ve selamlarım her zaman sizinle olacaktır.
Bir vefa şiiri. Üstadı hatırlayıp ona atfen bir şiir yazmanızdan dolayı takdirlerimi ve şükranlarımı sunuyorum. Mücadele adamı Karakoç üstadımıza Cenab-ı Hak'tan acil şifalar diliyorum. Mihribanların söz yazarı olmasının yanında Halk Edebiyatımızda taşlama, modern şiirde ise satirik şiir denen türde Abdürrahim Karakoç gerçek bir üstaddır. Günün şiiri olmayı hak eden şiirinizi zevkle okudum. Saygılar.
Güne düşen bu şiirin mesajı güne çok yakıştı. O engin düşünceyi kutluyor, şair arkadaşımızı ayakta alkışlıyorum. Bütün hastalarımıza da acil şifalar diliyorum. Var olun, sağ olun.
İnşallah sağlığına kavuşur bize yine Mihriban'ı okur. Allah'tan şifalar diliyorum. Böyle bir zamanda böyle güzel bir şiiri yazdığınız için çok teşekkürler sayın Nacar.
Dünyanın en büyük işçileri gönül işçileridir. Yazdıkları her harf milyonların gönlüne kazındığı gibi edebi tarihin sayfalarına da kazınarak binlerce yıl yaşamayı sürdürür. Öyle güzel bir yorum eklemişsiniz ki, benim açıklama getirmeme gerek kalmamış. Edebiyat dostları vefayı bilmezse edebiyatçı sayılmazlar. Teşekkür ediyorum efendim. Selam ve saygılar size...
Dünyanın en büyük işçileri gönül işçileridir. Yazdıkları her harf milyonların gönlüne kazındığı gibi edebi tarihin sayfalarına da kazınarak binlerce yıl yaşamayı sürdürür. Öyle güzel bir yorum eklemişsiniz ki, benim açıklama getirmeme gerek kalmamış. Edebiyat dostları vefayı bilmezse edebiyatçı sayılmazlar. Teşekkür ediyorum efendim. Selam ve saygılar size...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.