11
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1154
Okunma
hiç bozkır gecelerim olmadı benim
kağıt mendille sildiğim tren camları da
sesini gök gürültüsü ile karşıladığım
yeni kaldırımları ayakkabılarımla aştım hep
gece yaşamı inen sularına basamadan
şehrin surlarına takıldı lodosum
bir yaylada misafir kaldım sadece
ve erguvanlı nefesimle tutabilirdim oysa bulutu
korktum / günah tohumlarımı avucuma ektim erkenden
veremli babamın kuştüyü yastığı duvarla aramdaydı hep
ve çocuktum hep en uslusundan
o yüzden firari aklım aranmadı hiç kapılarda
ya da saçlarım kavrulmadı buğday kokusu ile
harman tozunu yutmadı ciğerim
tuvale dokunan parmaklarım dışında
yaşam sandığımın şifresi bilinemedi hiç
ve ilk türkümü o gece öldüğünde dinledi
evine dönen minik kızım
şimdi huzurum yarından süzülen
sadece bir damla gelincik yanağımda
uyandırmaya kıyamadığım bir ikindi vakti...
1/11/07