13
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3427
Okunma
hayat denen bu yolda, kendimeydi tecavüzüm
kendimeydi isyanım, kendimi harcayışım...
değerlerim anlamsızdı, mecburi ortamlarda durmaksızın filizlenen inançsızlığımla
ve bedenimi tuzlu tırnaklarımla yolup
kaldırımsız aynada tozlu gülümseyişimdi tek gerçeğe yolculuğum
hayat denen bu kurguda, ışıklar içindeki senaryoya küsmüş
harflerin oynaşlığıyla dile gelen korsan feryatlarımdı.
en dekorlu sahne repliğimi kanlar içinde söze getirdiğim
türküsünü mırıldanan inatlarımdı altın tepside sunulana
ve her sessiz anım sahne amirime sadakatimdi...
hayat denen bu çatıda etim artıyordu gözlere düştükçe
geçmişim değil, ben yok oluyordum
mecburiyetlerim bahanesizdi
ve doğurduğum canlar da benim değildi
hayat denen bu kıyıda gözlerimdi beni tek besleyen
herkesten sakladığım minicik bir lokma
dişimin kovuğunda saklanan arımla
...
hayat denen bu karmaşada çaresiz bir garibim;
sol memenin altında çarpanı hissedemiyorum artık ...
ve
hayat denen bu komediye sözüm yok gayrı
kelimeler anlamı yitireli çok oldu,
çok oldu...
*oyunlar arasına sıkıştırılmış sözsüz oyun.