Meltemlerin sırtında gelen her rayiha
Haberdir ruhuma yârimden sonsuz şükür

En güzel renkler her biri birer birer
İşarettir yârimin güzelliğinden iz taşırlar hep

Her doğan masûm cennet kokusuyla gelir yârime eş

Sabahlar gülüşüyle aydınlanabilir ancak
Göz kapaklarının kapanmasıyla batabilir güneş
Ve doğar gece yârimin saçlarında

Yağmurlar gözlerinin rahmetidir
Kurak gönlüme yağarlar apaz apaz
Her damla bir ömürlük mektup gizler

Bir koku sarar ortalığı sonra
Yeryüzü alırken nasibini mes’ut
Kıskanır sema ve imrenir melekler

Yârimin haberinin yazılacağı mektuba
Derimi yüzüp ellerimde kâğıt eylerim
Kanımı kaynatır çıkmaz mürekkep ederim
Çökerim önüne hûşu ile rahlesi olurum sonra
Kaburga kemiğimden yontarım hat kalemini
Ve gönül gözüyle okur can kulağıyla dinlerim her kelâmını

Okurum döner döner yine okurum yâr mektubunu
Ben ölürüm sonra yâr olurum gönüllere doğarım

Yârimden haber getiren alsın neyim varsa şu cihânda
Canım istese üstüne dua eder bol bahşişle uğurlarım
Hakkımı helâl ederim bin kere ve öyle giderim huzura...

Neyzen Muharrem Ali / Neyzence
29 Mayıs 2012 / 02,58