ya bismillah dedi
gölgesini süpüren adam
su döktürmedi ardından
bir adım ötedeydi azizler
destur diledi eşiğine basmadan


dip balıkları oynaşırken alaca karanlıkta
çaltı suyu deli
çaltı suyu kendine bereketli
umutlar çorak topraklarda boğulmakta
kim yaktı lan başımıza
böyle kaderi


on adım ileride su
on adım yukarıda tarla
ölü sarmaşıkları gibi sanki
okkalı bir küfür savurdu ayrık otlarına
yukarı akmıyor işte hiç bir dua’yla


ah ulan sütü bozuk eşkiya aziz
senin yüzünden pusu atıldı bu derelere
ekin ekemedik kavak dikemedik
it’in dölü
arka çıkmasaydın baytar nuri’ye


bir de başımıza sevda tünedi
salkım söğütlerdeki kara kuş misali
anlatır dı da inanmazdım dağ gezen şafo’nun oğlu
arzu ile kamber’i
yerden göğe haklıymış
acından ölmek ne ki


uyanmış gene ışığı sönesice kasaba
el yaman bey yaman
emek talan
neylersin, bir kere sevda düşmüş kursağımıza
kavl’e hiyanetlik sığmaz
gölgeleri geri süpürmek olmaz





kasım