1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
838
Okunma
ses veriyor tahta kutu
üstünde yüce kitap
onun altında yeşil türbe bezi
bütün köy’ün makamlılarına
dışarda ala yağmurlu koyu bir hava
üstüm örtülü yörük kilimiyle uzanıyorum
haremliği ayıran harman kadar halının dibinde
çok olmuş babam öleli
söz;diyerbekir’de eskerlik eden bahattin emmimde
alfabe’yi daha sökmemişim bile
çıt yok
yarı yırtık botlarını baca isi’yle boyamış eski cenderme
böyle durumlarda uyunmaz
muhtar da bize gelmiş
haber bu
tek pencere bizde
kır bekçisinin belinde rus beşlisi
ne olur ne olmaz
bir gün önce elif bibi konuşurken duymuştum duvar dibinde
uzak dağ köyünden gelen taze geline
mehdi gelecek kıyam yakın
aman ha
mukayyet ol diline fes’ine üç peşline
gittikçe doldular odaya ayaz çarpımı suratlar
bir gidiyor bir geliyor batarya’nın gücü
erciyes yol vermiyor diyor dalgalara
yüzonluk çanakkale’deki telsizci
bocalıyordum batıl’la gerçek arasında
ses verse tahta kutu kıyam’dan
ne isterler çapurt bağladıkları ardıç’tan
iyice dayadı kulağını bahattin emmi sedirli göğsüne kutunun
bağırdı
gözümüz aydın
zulüm bitti
cemseler caddelerdeymiş
devirdiler hökümet’i
kasım
5.0
100% (6)