8
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
1416
Okunma
ne uçurtmaya ip olmak amacım
ne de kuyruk olmak zamana
derler hep
aynı hayata ikinci hata fazla
oysa ben seni hep ilk kez sevdim
otopsi sancısı çeken beden gibi
Moskova garında birikmiş karıncalar gibi
içimde Endülüs makamında bir konçerto
dans başına yüz yüz elli kişi
buselik şarkılar uzanırken yanağıma
kuşkonmaz bir derde elem sağıyorum şimdi
Mapavrili horonlar tepiniyor ağrılarımda
kapı gıcırtılarıyla gelme sende
bilebilsen hele bir de
ne renk olursa olsun elbise
diken gülün emrine amade
hayta fener gibi diyorum, kesmesen geceleri
teessüf eder gibi teneffüs etmem heceleri
mukabele dalgınlığı say ya da
bilmiyormuşum gibi üzerine üşüşmemi
gelme bana bir daha gecelerken
ve sorma
’ senin derdin ne diye’ derinden, derinden
bakma bana uçurum yangını gibi
yatma yanımda istihare güzelliğiyle
seni sevmek varsa bedelde
borç da benim alacak da
aşk da benim berdel de
kozaya saklanmış kelebekleri düşün
yarınlara küs beyitler düşürürken
senin de kabahatin yok mu
hadi şimdi ; hiç sevmedim de kuvvetli bir nefesle
hadi çirkin görün biraz aynaya
çorabı kaçmış bir yalan değilse unutmak
unut o zaman yak, güver/cinleri
zaman kemirdikçe avurtlarını
kanat içindeki lavları
sönerse yüreğindeki iştigal
dönerse garba çiğnediğin şimal
uyandır, bir çimdik at rüyalarına
bir zaman enkazı uyanacak
bugün yarın dün ya da
tek bed/elsiz duygu sevmek
daha aşk yokken dünyada!
gözlerinin kan toplaması normal
iki tahta üç çivi bir çarmıh ediyorsa
ki/bir zaman yangısıdır o
ve unutma
zamandır unutulan
zamanla unutulmaz
ne bir ip olmak iş uçurtmaya
ne kuyruk zamana
uçmadıktan sonra
...
..
.
ToprağınSesi
.
5.0
100% (17)